
Gürcan Banger
Eğitim 4.0
ülkenin değişik kentlerinde ve farklı nitelikteki kuruluşlarda yaptığım Endüstri 4.0 (Sanayi 4.0) sunumlarında sıklıkla karşılaştığım sorulardan bir bölümü eğitim üzerine oluyor. Yeni ve evrimleşen teknolojilerin eğitim sistemini ve bu alanda hizmet veren kavram, kurum ve kuruluşları nasıl değiştireceği konusu merak ediliyor. Bu konuda akademik çalışmalar yapıldığını görmek gerçekten memnuniyet verici…
Ne Endüstri 4.0 ne de Eğitim 4.0 vizyonu sadece teknolojik bir evrimleşmeden ibaret değil. Dünyanın daha önce yaşamadığı bir ölçekte ve hızda gelişen değişim ve dönüşüm döneminin özelliği algıda, zihniyette ve uygulamada farklılıklar getirmesidir.
Eğitim de dâhil olmak üzere işlerin tasarlanma ve yapılma anlayış ve biçimleri değişecek. Bu yönüyle geçmişte yaşanan değişim dönemlerinden hayli farklı olacak. Abartılı bir örnek vermek gerekirse; önümüzdeki 5-10 yılda yoğun biçimde yaşayacağımız bir ‘tsunami’ gerçeği ile karşı karşıyayız. Ama ne yazık ki ne bilimsel ve teknolojik ne de ekonomik ve sosyal olarak bunun yeteri ölçüde farkında değiliz.
Endüstri 4.0, basit olarak bilişim ve iletişim teknolojileri ile üretim ve yönetim teknolojilerinin (operasyonel teknolojilerin) bütünleşmesi olarak tanımlanabilir. Böylece ekonominin tüm sektörlerinde bu bütünleşmeye bağlı olarak değişimler gerçekleşecek. İş-işletme ekosistemi tüm unsurlarıyla birlikte bilinçli veya zoraki bir dönüşüm gerçekleştirecek. Hiç kuşkusuz; bu dönüşüm süreci toplum ve insan yaşamında da yoğun ve kapsamlı etkiler ortaya koyacak.
Eğitim sektörleri de bu dönüşümden etkilenmek durumunda ve zorundadır. Burada önemli olan, yeni türden çok boyutlu yaşamın gerek ve ihtiyaçlarına uygun olan eğitim model, yöntem, teknik ve araçlarının geliştirilmesidir. Dolayısıyla Eğitim 4.0, ilgili tüm kesimler için öncelikle vizyon, strateji, yol haritası, planlama ve bütçeleme konusudur.
Eğitim 4.0; (başta yapay zekâ olmak üzere) yeni ve evrimleşen teknolojilerin yetenek ve imkânlarının, yaşamın hızlı ve kapsamlı değişimine uygun olarak her yaş ve katmandan öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere sunulması vizyonudur. Bu vizyon bağlamında eğitim kurum ve sistemini oluşturan tüm unsurların değişimi ve dönüşümü hedeflenir.
Yeni dönemin mottosu “Dijital düşün!” şeklinde formüle edilebilir. Eğitim 4.0, yaşamın her alanında ve her düzeyinde dijital yetkinliklerin geliştirilmesi, biteviye yenilenen ve geliştirilen teknolojilerin öğrenme amaçlı olarak kullanılmasıdır.
Değişimin en önemli özelliklerden bir tanesi, fiziksel veya sanal bir ‘sınıf mekânına doluşmuş’ bireylere aynı içeriğin aktarılması yerine herkesin kendi ihtiyacına uygun kaliteli ve özel içerik sunulmasıdır. Bu içeriğe öğrenci dünyanın herhangi bir noktasından ve zamandan bağımsız olarak erişebilecektir.
Eğitim 4.0 vizyonu, (aynen Endüstri 4.0’da olduğu gibi) geleceğe odaklanır. Toplam iş gücünü oluşturan herhangi bir bireyin gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayacak becerileri edinebilmesini hedefler. Gelecekteki ekonomi ve yaşam, geçmişe ve şimdiye oranla daha fazla kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetlere odaklı olacağından eğitimin sistem ve kurum olarak buna uygun yapılanması gerekir. Belki de eğitim açısından değişmeyenler arasında ilk sırada yer alacak olan; yaşamın her alanında, sanayiden sanata kadar “eğitimin üretim için olacağı” belgisidir.
(Devam edecek)