Endüstri 4.0, Toplum 5.0



Endüstri 4.0 konulu seminer, konferans veya eğitimlerimde sorulan sorulardan biri “5.0 diye bir şey çıkmış, nedir?” veya “Endüstri 5.0 ne zaman çıkacak?” olabiliyor. Bu tür soruların kaynakları arasında Japonya’nın gelecek tasarımı sayılacak stratejik planlamasına “Toplum 5.0” ismini vermesinin de etkisi var.

İlk sanayi çağı, su ve buhar gücünden kaynaklandı. İkinci çağ ise elektriğin bulunması, bugün anladığımız anlamda ilk fabrikaların ortaya çıkışı ve işbölümünün oluşması oluştu. İki büyük savaşın ardından 20’nci yüzyılın ikinci yarısında bilgisayarların yaygınlaşması, sanayide ve tezgâhlarda bilgisayarın kullanılması ve İnternet’in ortaya çıkışı üçüncü sanayi çağı olarak isimlendiriliyor. Bu çağların tümünde teknoloji ve sanayi birbirine sarmalanarak ilerledi. Teknoloji ve sanayi kendi gelişmelerinde birlikte kimi zaman girdi, bazen çıktı oldular.

Endüstri 4.0 veya Dördüncü Sanayi Devrimi dediğimiz ve 21’inci yüzyıla pozisyonlanan çağın motoru ise teknolojinin ve çeşitlenmiş ve hızlı gelişimi sayesinde oluşuyor. Bu yeni çağda sanayinin teknolojiyi yetişip kendi süreçleriyle bütünleştirmesi gerekiyor. Sanayi, teknolojiyi özümsedikçe bütünleşmenin ürün, hizmet, süreç, yapı, iş modeli, ilişkiler vb. alanlarda yeni biçimlerini göreceğiz.

Sanayi ve teknolojinin yukarıda sözü edilen ilk üç dönemi yeni ve kendine özgü toplum oluşumlarını yarattı. örneğin kırda çalışanlar kentlere aktı; kentler büyüdü; kente özgü yeni hizmet ve işler ortaya çıktı. Sosyal ve ekonomik ilişkiler farklılaştı. Bu akışlara bağlı olarak birey de farklı özellikler edindi.

Endüstri 4.0 süreci ile dünya bugüne kadar yaşadıklarına oranla çok daha büyük bir değişim ve dönüşüm durumu ile karşı karşıya… Endüstri 4.0 çatısını oluşturan bilimse ve teknolojik ilerlemelerin toplumu ve bireyi daha önce görülmemiş ölçü ve biçimlerde değiştireceği öngörülüyor. özetle; Endüstri 4.0 kendi toplum formunu yaratacak. Buradaki soru, “Endüstri 4.0’ın iteklemesiyle yeni bir toplum biçiminin oluşmasını mı beklemeliyiz, yoksa yeni toplumu biz kendimiz yaratmak zorunda mıyız?” şeklindedir. Küresel ölçekte baktığımızda; Toplum 5.0 olgusu bu sorunun cevabının aranmasıdır.

Toplum 5.0
Dünya, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ivmeli ve dev adımlarla oluştuğu bir dönemi yaşıyor. Buna bağlı olarak ekonomik ve politik etkiler ve sonuçlar da görmeye başladık. Bu yaşananların (ve yaşanacakların) özü, bir zihniyet değişiminin gündemde olmasıdır. Başlangıçta tehditler ve riskler içeriyor gibi görünen her değişim, aynı zamanda yeni fırsatlar gündeme getirir.

Endüstri 4.0 ve sonrasına ilişkin tahayyül, geleceğin oluşturulması ve şekillendirilmesidir. Bu bağlamda Toplum 5.0, bir gelecek öngörüsü veya hayali değildir. Olmamalıdır da. Toplum 5.0, bir gelecek tasarımıdır ve mevcut toplumların kendileri tarafından yaratılabilir. Buradaki ana fikir, yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerin toplumsal iyiden yana ve bireyin yaşam şartlarının (yaşam ekosisteminin kendisi ile birlikte) daha kaliteli ve sürdürülebilir hale getirilmesidir.

Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak dijital ilerlemenin sadece ‘iyi niyetli’ olarak sürüp gitmeyeceği dünya tarihinin biz öğrettiği sonuçlardan bir başkasıdır. Teknolojiyi barışçıl amaçlar dışında, kendi çıkarları için kullanmak isteyen güçler olacaktır. Burada suçlu, teknoloji olmayacaktır. Sonuçta Toplum 5.0 idealinin gerçekleşmesi gene insana bağlı kalacaktır.

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi