Hükümet temsilcileri CHP’li belediyeleri suçlayacak, topu onlara atacak, tabiri caizse ihaleyi CHP belediyelerine yıkacak…
CHP’li büyükşehir ve merkez ilçe belediyeleri topu hükümete atacak, hükümeti adım atmamakla suçlayacak…
Hangi konudan bahsetmek istediğimi tahmin edenleriniz olmuştur diye düşünüyorum. Elbette son dönemde herkesin dilinden düşmeyen kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı bir Eskişehir inşa etme meselesinden bahsediyorum. Aslında bu konuya müdahil olmamak için kendimi hep tuttum ama sonunda engel olamadım. Müdahil olmak istememe sebebim ise bu konunun bir “kör dövüşü” haline gelmesi.
Hükümet milletvekilleri çıkıyor, hükümetin il başkanı, ilçe başkanları çıkıyor;
“Eskişehir olası bir depreme hazır değil, deprem olursa kent ciddi hasar alır. Belediyeler kentsel dönüşüm konusunda çok zayıf, işgüzarlık peşindeler.” minvalinde laflar ediyor.
Belediyeler ise;
“Yetki bizde değil, hükümet kanadı kentsel dönüşüm çağrılarımıza yeterince kulak asmıyor, biz yetki alanımızda olan yerleri dönüştürmek için büyük çaba içindeyiz.” gibi şeyler söylüyor.
Şimdi işin resmiyetine baktığımızda hükümet kanadının da belediyelerin de haklı olduğu noktalar vardır. Ancak bu kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı bir Eskişehir inşa etme konusu gitgide bağlamından koparılıyor ve siyasi bir malzeme haline getiriliyor. İşin içinde muhalif belediyeler, hükümet temsilcileri olunca siyasi bir tartışma ortamının oluşması normal ama bu kadar ehemmiyetli bir konuyu tamamen siyasi tartışma malzemesi haline getirmek çok yanlış.
Bir defa deprem gibi hayati bir konuyu siyasete alet etmek size oy veren yurttaşlara, Eskişehir halkına hakaret ve saygısızlık hiç lamı cimi yok. İnsanların hayatı siyasilerin çekişmesine bağlı olamaz, iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı olamaz. Bu konuda herkes siyaset yapmayı ikinci plana bırakmalı. Madem siz Eskişehir halkını temsil ediyorsunuz bu insanların canını korumakla, yaşadığı alanları iyi bir hale getirmekle mükellefsiniz. O yapacak bu yapacak işlerini bırakmadan Eskişehir için hiçbir şey bugünden iyi olmaz, olamaz.
AK Partililer fotoşoplu gönderme yapacaklarına Ankara’ya bu işlerin çözümü için baskı yapsınlar. CHP’liler de Ankara’da baskı yapsınlar. Tamam hükümet değiller ama Eskişehir’de hükümet ile kısır bir çekişme içine gireceklerine kamuoyuna ses duyursunlar, gerekirse Erdoğan ile görüşülsün.
Şimdi belki bana kızanlar olacak ama Kurtuluş Pazar Yeri gibi bir kısım esnafı ve bir kısım vatandaşı ilgilendiren bir konu hakkında birlik olan ve yan yana gelen AKP-CHP, böyle hayati bir meselede niye yan yana gelemiyor. Kurtuluş’taki pazar yeri binlerce kişinin hayatından daha mı önemli?
Eskişehir halkını oyalamayın…
Kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı kent faaliyetlerine ya başlayın ya da kör dövüşünü bırakın. Ben bir Eskişehirli vatandaş olarak bunu söylüyorum, siyasi atışmaların tadı kaçtı. Herkes sizden icraat bekliyor.
Bu kadar tartışana kadar Eskişehir’de siyasilerin ve kenti yönetenlerin yanı sıra odaların, sivil toplum örgütlerinin, halkın da içine dahil olduğu bir konsorsiyum oluşturup, bugüne kadar ciddi çalıştaylar, toplantılar yapılabilirdi. Fakat bunun yerine siyasi tartışma yapmayı seçen sayın yetkililer, naçizane fikrim olarak söylüyorum artık yeter. Halk bir an önce kendini güvende hissetmek istiyor, sizden hizmet bekliyor.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…
