Anadolu Üniversitesi'nin değerli hocalarından Prof. Dr Mustafa Çakır konuşmuş...
Eskişehir'in turizm değerlerini sıralamış.
Daha sonra sıkıntılardan bahsetmiş.
Eskişehir'in turizme açılması için yapılması gerekenleri de ifade ediyor bu sözlerinde...
Ayrıca yapılıp geliştirmenin de anlam ifade etmediğini söylüyor.
Çakır'a göre kültürel değerleri dış pazara sunmak da çok önemli.
Yani değerlerinizi, paraya çevirebilecek şekilde satabilmek.
Bu konuda Eskişehir'in yöneticileri ne düşünüyor bilemiyoruz.
Anlayacağınız, birileri şimdiden termali, Odunpazarı'nı, Frigya'yı anlatmalı, duyurmalı.
Ticaret Odası'nın geçmişte yaptığı gibi her hafta bir otobüs dolusu insanı Yazılıkaya'ya götürmekle olmaz ki bu iş.
Daha profesyonelce daha sağlam adımlar artık şart.

Kültür değerlerinin satılması ve kentin turizme açılması için nelerin nasıl şekilde yapılması gerektiğini, Anadolu Üniversitesi bünyesindeki konuyla ilgili hocalar biliyordur.
Aslında biraz da bunu anlatmak istiyoruz.
Anadolu Üniversitesi'nden bir üyeyi uzun zaman sonra ilk kez,
Kent ile ilgili bir konuda konuşurken görüyoruz.
'Kentten uzak kalmakla' eleştirdiğimiz üniversiteler artık kente daha faydalı olsalar diyoruz.
Mesela gündeme gelen kültürün pazarlanması konusu nasıl olur, bir yol gösterseler.
Ya da kentin diğer sorunlarına bilimsel çözümler üretseler,
Kısaca Anadolu Üniversitesi artık gerçekten bu kentin üniversitesi olsa hani...

Rektör Prof Dr. Fevzi Sürmeli göreve geldiğinde bir söz söylemişti.
Anadolu Üniversitesi'nin kentle iç içe olacağını ifade etmişti
Diliyoruz bu sözleri bir gün gerçek olur.
Unutulmamalı ki;
Eskişehir'in Anadolu Üniversitesi'ne ne kadar ihtiyacı varsa,
Anadolu Üniversitesi'nin de Eskişehir'e bir o kadar ihtiyacı vardır.
Tabiki bu durum Osmangazi Üniversitesi içinde geçerlidir.
ESOGÜ'yü unutmuş değiliz...

Prof. Dr. Mustafa Çakır'ı da kutluyoruz.
Diğer hocalarımızı da kentin sorunlarına duyarlı olmaya çağırıyoruz.