
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehir'den Bakan çıkar mı? Eskişehirliler müsaade ederse ancak çıkar...
İktidar nimetlerinin kente gelmesinde o kentin bir bakanı olması çok büyük avantaj.
Eğer, kent adına Ankara'ya göndermiş olduğunuz temsilciler arasında bir bakan yoksa, Milletvekilleriniz debelenip durur "şehre hizmet getireceğim" diye.
Üstelik...
Bu debelenme sonucunda hizmet getirmeye de Muaffak olamaz.
Çünkü...
İktidar nimetlerinin şehirlere dağılımında önceliği Bakanlar kullanır.
Kullanılan bu avantaj da genellikle Bakanların seçildiği kentler olur.
O yüzdendir ki, kabinede ki en önemsiz bakanlık bile, o şehre hizmet gelmesi için yeterli bir unvandır.
Eskişehir'in şu son 20 yılına baktığınızda...
Kente en çok faydası dokunan iki kişiyi görürsünüz.
Biri, DYP iktidarı döneminde Meclis Başkanlığı yapmış olan Hüsamettin Cindoruk'dur.
Diğeri ise, geçtiğimiz dönem maliye bakanlığı görevi yapan Kemal Unakıtan.
Her ikisinin de, görev yaptı yıllarda etkili makamlarda oturmaları sağlamıştır bu şehre gelen hizmeti.
Bir sözleri ile gelmiştir kente hizmetler.
Milletvekilleri, yıllardır bağırıp çağırmalarına, bakanlıkların kapılarında yatmalarına rağmen bir türlü seslerini duyuramazken...
Sözünü ettiğimiz iki isim, sadece makamlarını ve yetkilerini kullanarak sağlamıştır hizmetin gelmesini.
O yüzdendir ki, Bakanlık ve bakanlık düzeyinde ki görevler, bir şehir için Ankara'da ki en büyük lobidir.
İKİ İSİM DE ESKİŞEHİRLİ DEĞİLDİ
İşin garip tarafı, yukarıda isimlerini verdiğimiz iki isim, Eskişehirli de değildir.
Başka bir değişle, İtal'dirler...
Sadece "Eskişehir milletvekili" olmaları nedeniyle, imkanları Eskişehir'e yönlendirme gereğini hissetmişler ve böyle de yapmışlardır.
Netice itibarıyla...
Eskişehir, kendi hemşerisi olmayan bu iki isimden, makamlarının gücü doğrultusunda çok faydalanmış, yıllardır gelmeyen hizmetler, bu iki ismin makamlarının gücü sayesinde kente gelmiştir...
KENDİ SİYASETÇİMİZİ SEVMİYORUZ Kİ...
Gönül ister ki, her ne kadar şehre büyük hizmetleri olsa da, bu isimler yerine, Eskişehir'in kendi evlatları Bakanlık ve meclis başkanlığı koltuklarında otursun.
Tepeden inme isimler yerine, Eskişehirli kendi şehrinin çocuklarını Bakan olarak bağrına bassın.
Ama ne yazık ki, her şey her istediğimiz gibi olmuyor.
Neden olmadığına gelince...
Bir kere Eskişehir siyasetçi yetiştiremiyor.
Üstelik siyasetin kalbi olan Ankara'ya en yakın il olmasına rağmen.
Geleceği parlak siyasetçilere ise kimse bakanlığı yakıştıramıyor...
Düşünün bir kere.
Şu anda Eskişehir'de aktif siyaset yapan isimleri şöyle bir aklınızdan geçirin.
Bir çoğu bakanlık yapabilecek kapasitede.
Bu isimlerden biri (Gerçi yapmazlar ya) Bakan olduğunda, ilk dalga geçen, o görevi ona yakıştıramayan bizler, hatta hepimiz olmaz mıyız?
-"Eskişehir'in çocuğu bakan oldu" diye gururlanma yerine, "Bunu nasıl bakan yaparlar?" diye eleştirmez miyiz?
Aynen bunu yaparız.
Sonra da...
Dışarıdan gelen ithal adaylara tepki gösterip;
-"Nerede Eskişehir'in kendi siyasetçisi?" diye bağırmayı da ihmal etmeyiz.
Demek ki...
Eskişehir'den bir bakanın çıkmasını önce biz istemiyoruz...
Biz istemediğimiz sürece de, dışarıdan gelenlerin ardı arkası kesilmiyor...
Bundan sonra da kesilmeyecek...
Dua edelim de...
Dışarıdan gelenler hiç olmazsa Eskişehir'e bir fayda sağlasın.
Bir de onlar Eskişehir için hiçbir şey yapmayıp otururlarsa, işte o zaman halimiz harap olur...
Netice itibarıyla...
Eskişehir'den Eskişehirli bir bakan çıkar.
Bu şehre faydası da olur...
Ama buna Eskişehirliler müsaade eder mi?
İşte işin burası biraz karışık.