Eskişehirliler, kentini sever.
Şehrine yapılan her iyiliği de, her kötülüğü de unutmaz.
Kentinin de, kendisinin de gururunu okşayanları baş tacı eder.
Bu bakımdan da Eskişehir, Türkiye’nin ender kentlerinden birisidir.
+++
Sözü Volkan Doğan tarafından organize edilen 2 Eylül yürüyüşüne getireceğim.
Son günlerde şehrin her köşesinde bu etkinliğe dair bir görsel görüyorsunuz.
Eskişehir’in kurtuluş gününe atfen hazırlanmış ilanlarla Eskişehir halkı yürüyüşe davet ediliyor.
“Şehrimizin gurur gününde bir arada olmalım” deniliyor.
Eskişehirlinin milli duygularına direk dokunan bir çalışma olarak duruyor.
+++
Şehir Milliyetçiliği denilince ilk akla gelen kentlerden birisi Eskişehir.
Bu nedenle, Doğan’ın organize ettiği “Kurtuluş Yürüyüşü”ne bu pencereden bakmak istiyoruz.
Yapılacak etkinliği salt bir yürüyüş olarak görmemek gerek bu yüzden.
Eskişehirliyi gururlandıran ve kentlinin yüzünü gülümsetecek bir çalışma.
Elbette 2 Eylül’ün önem ve değerini anlatmaya gerek yok.
İlk amaç kurtuluşumuzu hep birlikte kutlamak!
Ancak, Volkan Doğan yaptığı bu işle hedefi yine 12’den vuruyor.
Eskişehirlilerin, Eskişehirlilik ruhunu okşuyor.


BOZULAN PSİKİLOJİLER

Eskişehirspor’a işler bir haftadır muallakta..
Yazımızı yazdığımız saatlerde kriz en dibe vurdu.
12 isim halen imza vermemişti.
Yönetim açıklama yapıp, görüşmelerin sürdüğünü söylüyordu.
+++
Bu türden gelişmeler son bir haftada öylesine sıkça yaşandı ki;
Koskoca kentte herkes elinde telefon, sosyal medyadan haber almaya çalışıyordu.
Bir an “tamam çözüldü” denilirken, bir saat sonra, “Lisanslar yok” deniliyordu.
İmza vermeyen isimler ile ilgili onlarca spekülasyon ortada dolaştı durdu.
çağrılan oyuncular olduğu, anlaşmaların yapıldığı belirtildi.
Taraftar o isimlere teşekkür ederken, bir saat sonra anlaşmaların olmadığı iddiaları ortaya çıktı.
Eskişehirspor’a gönül veren yüz binlerce kişi bir mutlu, bir hüzünlü anlar yaşarken psikolojiler alt üst oldu.
Hele hele bu belirsizlik içerisinde bekleyiş uzadıkça insanlar çıldırma noktasına kadar geldi.
+++
Sonuç ne oldu bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var.
“Kırmızı siyahlı renklere gönül veren onca insanın son bir haftada psikolojisi bozuldu.”
Birde lisanslar çıkmaz, kulüp kapanmanın eşiğine gelirse bu psikolojinin patlaması kötü olacak.
Bu kesin!
Umut ediyoruz ki, her şey bu yazının çıktığı sabah itibariyle güzel olsun.
Bayraklarla, kaşkollerle herkes bu akşamki maça gitsin.
Aksinde, şehirde çadır karışacak gibi duruyor.