Genelde bir koltuğa seçilenler, işe kendinden önceki oturanı kötülemekle başlar.
İlk yaptıkları açıklama;
-"Enkaz devraldık" olur.
Hemen her başarısızlığın sorumluluğunu da, bir önceki oturana yüklerler.
-"Eğer bu kadar borçla devralmasaydık, daha başarılı olurduk" diye konuşup gezerler.
Sözün kısası.
Eski yönetimi şikayetle başladıkları işi, yine eski yönetimi şikayet ederek geçirirler.
Neticede ise.
Enkaz edebiyatı ile geldikleri görevden gitme vakti geldiğinde.
Kendisinden öncekinin bıraktığından daha korkunç bir enkaz bırakırlar.
Bazıları da tam tersine...
Koltuğa oturduğundan itibaren eskiyi hiç mi hiç karıştırmaz.
Ulu orta kötülemez.
İşine bakar.
-"Şu kadar borç var ama bu borçları şu tarihe kadar bitireceğiz" der kapatır konuyu.
Sizin anlayacağınız...
Geçmişe takılıp kalmak yerine, önüne bakar.
Böyle yapanlar hep kazanmıştır.
Çünkü kolay olan geçmişi kötüleme yerine...
Zor olanı yapmıştır.
Yani işine gücüne bakmıştır.
Örnek mi istiyorsunuz.
İşte Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı.
Yeniden Odunpazarı Belediye Başkan adayı olarak ilan edilen Burhan Sakallı için bu gün AKP içinde ve kamuoyunda;
-"Aslında Büyükşehir adayı olmalıydı" deniliyor.
Anlayacağınız...
Aynı Belediyeye aday yapılmış olması bile, memnuniyet yaratmıyor.
İşte bu geçmişe takılı kalmamanın getirdiği bir sonuç.
Bunu niye yazdığımıza gelince...
Belki adaylar, seçildiklerinde bu yazıdan ufak da olsa ders çıkartsınlar istedik...