
Gürcan Banger
ESO, ETO, ETB ve Gelecek
Eskişehir’in gündemini uzunca bir süredir meşgul eden TOBB’a bağlı odalar seçimleri sona erdi. Meclis divanı ve yönetim kurulu gibi eksik olan organların tamamlanması ise önümüzdeki birkaç gün için sağlanacak. Seçim sürecinde kazananlar ve kaybedenler tarafından oda üyelerine çok sayıda söz verildi, proje önerisi yapıldı. Şimdi durum, verilen sözlerin yerine getirilmesi gibi duruyor.
Sivil toplum kuruluşlarında ve meslek odalarında geleneksel yönetim tarzı bir plana ve bütçeye bağlı olmadan yapılan eylem ve operasyon şeklindedir. Yönetim, çoğu örnekte bir vizyon ve buna bağlı stratejiler ortaya konmadan günlük eylemlerle gerçekleşir. Kuruluşların bir bölümünde bir stratejik plan yapılmış olmasına rağmen söz konusu plan kâğıt üzerinde kalır. Bu örneklerde plan bir gelecek tasarımına dönüşmez. Sonuçta yapılan plan çalışmasında ortaya çıkan iş-zaman planından çok farklı faaliyetlerle yönetim süreci ‘idare edilir’.
Dünyanın teknolojik, ekonomik, sınai, ticari ve sosyal olarak değişip dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Yeni teknolojiler yaşamın hemen her alanını etkisi altına almaya başladı. Bundan çok daha derin etki ve sonuçlara tanık olacağız. Bu yeni konjonktür, eski kavram, tarz ve kurumlarla yeni dünyayı yönetemeyeceğimizi ifade ediyor. Sonuçta TOBB’a bağlı odaların da bu yeni şartlara uygun ihtiyaç analizi, envanter tespiti, genel ve sektörel stratejik planlama gibi çalışmalar içinde olmaları gerekiyor. İş sahipleri ve girişimciler ilk kuruluş heyecanından sonra dünyaya, sektörlere ve kendi işlerine vizyoner bakmaktan uzaklaşıyor. Günlük işler ve operasyonel faaliyetler içinde boğuluyor. çoğu durumda dünyayı izleyecek imkânları ve zamanları olmuyor. İşletmeler için sektörel anlamda vizyoner gelişme ve yenilenme ihtiyacını tespit etmek ise bu alandaki meslek odalarına ve sivil toplum kuruluşlarına kalıyor. özellikle odalar bu konuda iş dünyasının ufkunu netleştirecek çalışmalar yapmak zorunda.
Plan, Bütçe, Strateji ve Politika
Türü ne olursa olsun; ister bir ekonomik işletme, ister bir sivil toplum kuruluşu; pek çoğunda plansızlık ve bütçesizliğin bir karakter unsuru haline gelmiş olduğunu göreceksiniz. Muhtemelen kuruluş, varlık nedenini (misyonunu) unutmuş ve nereye varmak istediğini (vizyonunu) hatırlayamaz hale gelmiştir. İş sahipleri ve yöneticiler, sadece günlük olarak yaşar hale dönüşmüşlerdir. Ayakta kalabilmek ve sağlıklı büyüyebilmek isteyen bir kuruluş, önce cesaretle şu an içinde bulunduğu durumu tespit edebilmelidir. Daha sonra da varmak istediği ufku önüne koymalı ve buna ilişkin stratejiyi üretebilmelidir.
Strateji, basit olarak izlenecek yol, yordam demektir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için kullanılacak yaklaşımları ve faaliyetleri ifade eder. Varılmak istenen noktaya ulaşmada, kullanılacak politika ve planları içerir. Politika, kısaca yönetim tarzı demektir. Strateji kavramı da politika unsurunu içerdiğinden, stratejiden söz ettiğimizde bir stratejik yönetim anlayışını dile getirmiş oluruz. Stratejik yönetim ile kuruluş içindeki unsurlar arasında, mevcut karışıklık ve çatışmalar aşılmaya çalışılır. Kuruluşun verimli ve etkin çalışması için gerekli seçimler yapılarak, bir kararlar bütünlüğü oluşturulur. stratejik yönetim, bir kuruluşun ayakta kalması ve gelecekte büyüyen bir varlık olmaya devam etmesi için önemli yaklaşımlardan birisidir.
Strateji, gelecek ile ilgili bir kavramdır. Türü ne olursa olsun; bir kuruluşun gelecek tasarımının oluşmasına yönelik olarak kullanılır. Bugünün dünyasında, bir kuruluşun kendi geleceğini tasarlaması, sadece kendi koşullarına bağlı değildir. Sosyal, ekonomik ve teknolojik şartlar nedeniyle rekabet, yaşamın her alanını sarmış ve küresel nitelik edinmiştir. Bu nedenle her kuruluş, kendi geleceğini oluştururken, çok geniş ve sağlam bir bakış açısına sahip olmak zorundadır.
Stratejik Yönetim
Kuruluşlar açısından bakıldığında stratejik yönetim, bir örgütün bugünkü hedeflerini gelecekte başarmak istediklerine bağlamanın etkin bir yoludur. Müşterilerin (üyelerin, katılımcıların), rakiplerin veya işletmeleri kuşatan mevzuatın gösterdiği değişiklikler karşısında akılcı, esnek ve doğru zamanlanmış tepkiler vermenin aracıdır.
Yakın geçmişe baktığımızda bir kuruluşun yapılanma şeması, organizasyon şeması adı verilen basit bir çizelgeydi. Gelişen koşullar, kuruluşların yaptıkları işleri değiştirdiği gibi, kuruluşları örgütsel yapılarını da değiştirmek üzere zorlamaya başladı. ürün ve hizmet farklılaştırma konularındaki değişim ihtiyacı, bunları gerçekleştirecek olan kuruluşların daha esnek ve yenilikçi bir yapıya geçmeleri gerçeğini ortaya çıkardı. Stratejik planlama ve yönetim anlayışlarının, bizi ulaştırdığı başarılardan birisi de örgütsel stratejilerdir. Bu sayede, kuruluşun yapısının zamanın ruhuna uygun olarak yeniden yapılanması mümkün olabilmektedir.
Stratejik yönetim, her şeyden önce bir kültürdür. Geleneksel bir yapıya sahip olan kuruluşlarımızda, böyle bir planlama ve yönetim anlayışına geçilmesi kolay değildir. öncelikle yeni bir kuruluş kültürünün, oluşması gereklidir. Bunun ilk adımı ise, yeni yapılanmanın ve anlayışın oluşması için nitelikli insan gücüne sahip olmanın yanında, gerekli eğitim ve danışmanlık hizmetlerini alabilmektir.