
Gürcan Banger
Fırsatı Tanımak, Bir İş Kurmak
önceki yazımda filiz girişimlerin (startup’ların) neden sürdürülebilir olamadığına ilişkin dikkat noktalarını ele almıştım. Bu kez konuya biraz daha genelleştirerek bakalım. Belli bir alanda bilgi birikimi ve deneyimimiz olması, bunun bir iş-işletme kurmak için bir fırsat olduğu anlamına gelir mi? Yıllardır zihnimizde bizi cezbeden, ‘parlak’ olduğunu düşündüğümüz ve fırsat kabul ettiğimiz bir fikir için girişimde bulunmak uygun mudur?
Fırsat, bizi bir girişimde bulunmaya özendiren, yönlendiren ve harekete geçirebilen imkândır. Günlük yaşamda fırsatı herhangi bir şey için uygun durum, şart, zaman veya vesile olarak kavrarız. Yaşadığımız ekosistemde bir fırsatı fark edip tanırız. Bir fırsatı netleştirmek için onu tanımlarız. Kimi zaman ise yakın ve uzak çevremizde imkânları ve ihtimalleri birbirine eklemleyerek fırsatı yaratırız.
Eğer bir ekonomik girişimden (yani iş kurmaktan) söz ediyorsak fırsat dediğimiz şeyi birlikte düşünmemiz gereken birkaç konu olmalı. örneğin fırsata dayalı bir iş kurmak üç unsur içerir. Bunlardan birincisi; işin özünü belirleyecek olan fırsatın kendisidir. çünkü beklenen geliri sağlayacak olan bu özdür. İkinci olarak bu fırsatın bir işe dönüştürülmesi için bazı kaynaklar gerekir. üçüncüsü ise fırsatın kaynaklarla birlikte bir organizasyona dönüştürmek gereğidir. Fırsat, bir işe ne tür bir yapılanma ile dönüşecektir.
Girişimcilik olarak fırsat konusu, bunu fark edip tanıyan kişinin iş-işletme kültürüne ve bakış açısına göre farklılıklar gösterir. örneğin girişimciliğe yol açacak fırsatı, müşterinin gözünde değer içeren ürün, ve hizmetlerin pazara sunulmasına ve bunun karşılığında gelir elde edilmesine yol açan durum, şart ve imkânlar olarak görebiliriz.
Bir başka fırsat algısı ise pazarda yükselen yeni ihtiyaç, talep ve beklentileri görerek bunları tatmin edecek girişim çerçevesini sezmek olabilir. Pazarda müşterilerin ihtiyaçlarını tatmin etmek üzere mevcut olan ürün, hizmet ve süreçlerin eksik, zayıf, yetersiz ve yüksek maliyetli yönlerini iyileştirecek yaklaşımlar geliştirme farkındalığı da bir fırsat olarak düşünülebilir.
Kimi durumlarda ise fırsat açık olarak ortada, algılanabilir halde değildir. Müşterinin kendisinin de farkında olmadığı yeni ihtiyaçları toplumun yaşama ve davranma faaliyetleri toplamı içinden süzmek gerekir. Bu durumda değişik kaynaklardan elde edilen veri ve enformasyon içinden süzerek bir fırsat yakalamak mümkün olabilir.
Bir başka örnek durum ise fırsatın tamamen girişimcinin kendi farkındalık özellikleri, beceri ve yetenekleri sayesinde, ekosistemde mevcut olan imkân ve ihtimalleri o zamana kadar yapılmamış biçimde bir araya getirmesi ile oluşmasıdır. özetlersek; fırsat, girişim için gerekli duygusal ve düşünsel potansiyele sahip kişinin kendi çabası ya da ‘iyi tesadüfün’ yardımı yakaladığı durum, imkân veya şartlardır. Dolayısıyla fırsat, hem uzak ve yakın çevre hem de girişimci adayının –şans da dâhil olmak üzere– öncelikle kendi zihinsel beceri, yetenek ve yetkinlikleri ile ilgilidir.
Burada bir ayırıma dikkat çekmemiz uygun olur. İyi bir fırsat yakalama ile bu fırsatı değerlendiren iyi bir girişim oluşturma birbirinden farklı beceriler gerektiren konulardır. Gene fırsat sözcüğü üzerinden gidersek, iş fırsatı ve girişim fırsatı arasındaki farkı doğru kavramak zorundayız. Mevcut bir işletmede girişimci pazardaki yeni fırsatı yakalayarak iş modelinde iyileştirmeler veya geliştirmeler yoluna gidebilir. Diğer yandan bir girişimci adayı pazarda açık veya örtülü biçimde mevcut olan ve kendisinin fark ettiği bir fırsatı görerek yeni işletme kurmaya ve iş modeli oluşturmaya yönelebilir.
Fırsat yakalama konusunda çok başarılı olan bir kişinin bunu girişime dönüştürme konusunda da başarılı olacağını öngörmek doğru olmaz. çünkü fırsat yakalama becerileri ile fark edilmiş fırsatı girişime (iş kurmaya) dönüştürme yetkinlikleri aynı değildir. Girişim tarihini incelediğimizde; pek çok buluşun, yeniliğin ya da pazarda fark edilen fırsatın başarılı girişimlere dönüşemediği örnek bulabiliriz.
İş fikri, genelde fırsata oranla daha ham olan bir düşüncedir. Bir iş fikri girişimciye çok cazip gözükmekle birlikte pazar ve müşteri şartları açısından cazip olmayabilir. Keza; ekonomik açıdan yapılabilirlik şartlarını henüz taşımayabilir. Yeterli gelir ve kâr elde etmek için biraz daha hâlâ ihtiyacı vardır. İş fikri ile fırsat arasındaki en ciddi fark, daha esnek şartlara sahip iş fikrine karşılık fırsat, vazgeçilmez biçimde gelir ve kâr potansiyeli taşımalıdır.