Deniz Kaplan… Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı konumunda… Bulunduğu konum son derece önemli…

Öylesi önemli bir konuma nasıl geldi?

Soruya yanıt olarak söylenecek tek bir cümle var.

O da ‘’hızlı tırmanış ile…’’

‘’Nasıl’’ mı?

Deniz Kaplan, 2 binli yılların başında Büyükşehir Belediyesi’ne giriş yaptı.

Statüsü şirket işçisi…

Kendisine verilen görev de fotoğrafçılık…

Boynunda fotoğraf makinesi, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın katıldığı etkinliklerde fotoğraf çekti.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaretçileri ile görüntüleyen de hep o oldu.

İyi fotoğraf çektiği için midir nedir bilemeyiz… Büyükşehir Belediye Başkanı’nın gözüne girmeyi başarmış olacak ki, ‘’Özel Kalem Müdürlüğü’’ kadrosundan memur yapıldı.

Kağıt üzerinde Özel Kalem Müdürü olsa da gerecek anlamda müdürlüğü hemen olmadı.

Canan Demir’in Genel Sekreter Yardımcısı olmasıyla birlikte o da Özel Kalem Müdürlüğü makamına oturdu.

Makamın yetkileri belli…

Ancak, ‘’işi bilen’’ için pek de öyle değil… ‘’Başkana en yakın adam’’ olarak resmiyetteki yetki sınırları fazlasıyla aşılabiliyor.

‘’İş bilme’’ konusunda Deniz Kaplan’a söylenecek söz yok.

Genç yaşında ‘’işi çok iyi bilen’’ oluverdi.

O özelliğiyle, hızlı giriş yaptığı ‘’yakın çevre’’ içerisinde ‘’en etkili’’, ‘’en iş bitirici’’ isimlerden birisi haline geliverdi.

Ne büyük işlere imza attığını bilenler biliyor.

Neyse…

‘’Hızlı yükselişini çekemeyenler’’ de oldu.

‘’Ayağını kaydırmak’’ isteyenler olsa da o yerini korumayı başardı.

Neyse…

Özel Kalem Müdürlüğü’nden Genel Sekreter Yardımcılığı’na yükseldi.

Aslında ‘’makamdan uzak olacağı’’ için pek istemiyordu.

Ancak gönülsüzlüğü fazla uzun sürmedi.

Yeni makamında da ‘’çok etkili’’, ‘’daha iyi iş bitirici’’ olmayı başardı.

‘’Rakibi’’ Oğuzhan Özen ESKİ Genel Müdürü olunca ‘’önüne takoz koyan’’ da kalmadı.

Kendisine bağlı 8 daire başkanlığı var.

Hepsi çok önemli… En önemlisi de Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı…

‘’Büyükşehir kasası ona emanet’’ dense olur.

Ona bağlı olanlar yalnızca daire başkanlıkları ile sınırlı değil…

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan şirketler de ona bağlı…

Halk Ekmek’ten KENT AŞ’ye kadar ne kadar şirket varsa Deniz Kaplan’dan sorulur.

Doğal olarak ‘’şirketlerin kasası da ona emanet…”

Gerek daire başkanlıklarının gerekse şirketlerin sağladığı güç çok büyük…

‘’İşi bilen’’ olunca o güç kat be kat büyük oluveriyor.

Dedik ya, ‘’iş bilme’’ konusunda Deniz Kaplan’a söylenecek söz yok.

Öylesine büyük güçle yapılabilecekleri siz düşünün.

Büyükşehir Belediyesi koridorlarında ve belediye ile yakın ilişkide olan çevrelerde ‘’Deniz Kaplan

Cumhuriyeti’’ tanımlaması yapılıyormuş.

Durduk yere yapılmayacağı kesin…

Elbette ki vardır bir nedeni…

Neyse…

Deniz Kaplan’ın belediyedeki yükseliş öyküsüne bakınca ‘’nerden nereye’’ dememek elde değil…

Hızlı yükseliş yalnızca makam ve yetki ile sınırlı değil…

Onunla paralel olarak yükselen ‘’kişisel mali güç’’ de var.

Belediyeye fotoğrafçı olarak girdiğindeki durumu neydi, şimdiki durumu ne?

Bilenlerin söylediklerine bakılırsa arada dağlar kadar fark var.

Bu yükseliş için de çok şey söyleniyor.

Ama onlar ‘’çekemeyenler’’ tarafından uydurulan şeyler(!)

İşin aslı belli…

Daha önceleri de yazmıştık.

Belediye parası ‘’çok bereketli’’ oluyor.

Bakmayın siz bazı belediyecilerin ‘’geçinemiyoruz’’ dediklerine… Onlar iş bilmeyenler. İşi bilenler ‘’çok bereketli belediye parası’’ ile neler yapıyor neler(!)

Neyse…

Deniz Kaplan’ın her anlamda ‘’hızlı tırmanış’’ öyküsü daha çok uzun…

Bugünlük fazla uzatmayalım…

Sahi, Deniz Kaplan da ‘’Keskin sakini’’ olan belediyecilerden olmuş…

Boş zamanlarında ‘’Keskin’e kaçıyor, çimlerin üzerinde köpekleri ile oynayarak stres atıyor’’ imiş…