Futbol farklı mı sanki?

Zaman zaman gazete ve dergilerde futbol alanındaki değişim ve gelişimlerle ilgili yazılar okuyoruz. Bu yazıların bazıları, günümüzde futbolun bir sanayi olarak kabul edilebilecek büyüklüğe ulaştığını anlatıyor. Bu ifadenin arkasındaki düşünce ise genelde dernek tipinde örgütlenmenin, bu yeni sanayinin ihtiyaçları için yeterli olmadığını içeriyor. Şirketleşme ve halka açılma için pek de verimli ve etkin olmayan tartışmalar yapılmaya çalışılıyor.

Dernekler Kanunu’nda ele alındığı biçimdeki bir kulüp yapısının, gerçekten büyük paraların döndüğü futbol sektörü için artık yeterli değil. Gerçekten amatör ve profesyonel spor oluşumları için ayrı ayrı daha belirgin ve açık kurumsal yapılara ihtiyaç var. Bu ihtiyaç, şu anda yapıldığından daha ayrıntılı ve içerikli düzeylerde tartışılmalı. Uygulama modelleri geliştirilmeli…

Bir süre için, futbolu bir kenara bırakıp bir başka alandan örnek vermek istiyorum. Özelleştirme düşüncesi ile kamu işletmelerinin satılmasının arkasındaki mantık ya da kuşku yaratan itiraf, kamunun bunları işletmedeki beceriksizliğidir.

Genel anlamda kamunun işletme ve yönetme açısından pek başarılı olmadığı kabul edilir. Hatta bazı kamu yöneticileri işlerini yeterli etkinlik ve hızda yapamadıklarından şikâyet ederken, özenerek özel sektörü örnek verirler. Özel sektör firmaları gibi kolaylıkla finansman kullanamadıklarından, hızla karar alıp etkinlikle hareket edemediklerinden dert yanarlar.

Kamu yöneticileri ve çalışanlarının bu şikâyetleri, büyük ölçüde özel sektörü iyi tanımamalarından kaynaklanıyor. Gerçek anlamda kurumsallaşmayı başarmış az sayıdaki özel sektör kuruluşunu saymazsanız, ilke olarak kamu ile özel sektör işletmeleri arasında kurumsallaşmada ilkellik düzeyi açısından pek fark yok. Benzer biçimde büyük ve küçük özel sektör firmaları arasında ölçek dışında genelde ciddi farklar olduğunu söylemek de zor… Ölçeği ne olursa olsun; devlet kuruluşu, büyük özel şirket veya küçük firma, her biri genelde aynı kurumsallaşma sorunlarını paylaşmakta…

Futbol kulüplerinin bugünkü yönetim ve çalışma anlayışları değişmedikçe, ister bir dernek isterse bir şirket olsunlar, sonuç fazla değişmeyecektir. Çünkü kurumsallaşma anlayışı henüz işletmelerimize gerçek anlamda yerleşmediği gibi, çoğunlukla bir dernek statüsüne sahip futbol kulüplerimiz de çağa uygun yapılanmanın ve iş yapmanın henüz çok uzağındadırlar. Bu anlayış ile gidebilecek çok fazla yol olmasa gerek.

Avrupa’da başarılı olmak isteyen bazı büyük futbol kulüplerimiz, halen geçerli olan karmaşık yabancı kontenjan sisteminin her yönüyle sınırsıza çevrilmesi yönünde talepte bulunuyorlar. Örneğin şunu pek fazla soran yok: ”Bugün çok sayıda yabancı futbolcu ile daha az sayıda yabancı futbolcuya izin verilen daha önceki dönemden daha mı başarılısınız?” Kuşkusuz, hayır… Ülkemiz futbolunun temel sorunu, öncelikle futbolun sorununun ne olduğunun doğru tespit edilmesidir. Gerçek sorunu tespit edebildiğimizde doğru çözümleri bulmayı da deneyebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi