Böylesi bir yönetmeliğe kimse kayıtsız kalamaz

Aile Sağlığı Merkezi hekimleri ve sağlık çalışanları uzun süredir zaten mutsuzdu.

Şimdi mutsuzluğun üzerine huzursuzluk da eklendi…

Nedeni belli…

1 Kasım’da uygulamaya konulan yönetmelik…

Kabul edilebilir bir yanı yok.

Doğal olarak ASM hekimleri ve sağlık çalışanları da kabul etmiyorlar.

İtirazları oldukça fazla…

Duyurmaya çalıştılar.

İtirazların duyulmaması olanaksız…

Ne var ki, duyulsa da duymazdan gelindi.

‘’Uyarı’’ için iş bıraktılar.

Yine umursayan olmadı.

Dün yeniden iş bıraktılar. 5 gün boyunca görev yapmayacaklar.

İş bırakırken yürüyüş yapıp itirazlarını bir kez daha dile getirdiler…

Tabip Odası Başkanı Dr. Nazan Aksaray, yönetmelik ile ‘’ne denildiğini’’ bir kez daha açıkladı.

‘’…Aile hekimine, bazı ilaçları hastanın ihtiyacı olsa da az yazacaksın, yoksa gelirini keserim diyor. Yani reçetemize müdahale ediyor.

-Peki ya hasta, hastalığı nedeniyle mecburen devlet hastanesi veya tıp fakültesine gitmek zorundaysa, aile hekimi ne yapsın? Bir kişi, hasta olmasa da 6 ayda bir aile hekimine muayeneye gelmezse aile hekimine gelirinden bu kez de bunun için keserim diyor.

-Tıbbın emrettiği değil, benim belirlediğim sürede hasta bakacaksın, yoksa gelirinden yine keserim diyor.

- Yani ne yaparsan yap bir şekilde gelirini keserim diyor.

-Hekimlerin gelirlerinden kestikleri yetmiyor gibi, birlikte çalıştığımız ebe ve hemşire arkadaşlarımızın gelirlerini de kesiyorlar.

Bizleri gelirimizle tehdit eden bu yönetmelik, hastalarımıza da gereken süreyi ayırmamıza engel oluyor. İyi hekimlik yapmamıza izin vermiyor.’’

Yönetmelik ile denilenler bu kadarla sınırlı değil…

Dahası da var.

Kapsamında ne hekim ne de hasta lehine hiçbir şey yok.

Böylesi bir yönetmelik için nasıl bir tanımlama yapılabilir.

Tabip Odası Başkanı Aksaray ‘’ eza, ceza, eziyet ne denirse tanımlamanın az olduğu bir yönetmeliktir” diyor.

Ne dese yeridir.

Başlangıçta da belirttik…

Yönetmeliğin kabul edilebilir bir yanı yok.

Tabip Odası başta olmak üzere yönetmeliğe karşı mücadele eden meslek örgütlenmeleri var.

Sağlık iş kolundaki örgütlenme sayısı oldukça fazla…

Yönetmeliğe karşı görev ve sorumluluğunu yerine getirenlerin sayısı ise çok az…

Büyük bölümü hiçbir şey yapmıyor.

İş bırakma eylemine destek vermedikleri gibi ağızlarını açıp bir şey de söylemiyorlar.

Derin bir suskunluk içerisindeler.

Anlamak da kabullenmek de olanaksız…

Böylesi bir yönetmeliğe karşı mücadele etmeyeceklerse niye varlar?

ASM’ler ile ilgili yönetmelik yalnızca hekimleri ve sağlık çalışanlarını etkilemiyor.

Onlar kadar o merkezlerden yararlanan insanları da etkiliyor.

Hastaların sahip oldukları hakların çoğu yok ediliyor.

Onların da seyirci kalmaması gerekir.

İş bırakan aile hekimlerine destek vermeliler.

Elbette ki, iş bırakmayan hekimler olacaktır.

Hastalar o hekimlere gitmeyerek tavır almalılar.

Söylenecek daha çok şey var ama sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.

Uzun lafın kısası, böylesi bir yönetmeliğe karşı hekimiyle, sağlık çalışanıyla, hastasıyla hep birlikte topyekun bir mücadele şart…

Böylesi bir mücadele ile kazanılmış haklar korunabilir, daha iyi sağlık hizmeti koşulları sağlanabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Vedat Alp Arşivi