
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Gazete kurmak, turşu kurmaktan kolay nasıl olsa...
90'lı yılların başlarıydı.
Daha 6-7 yıllık muhabiriz.
Belediye Başkanı, merhum Selami Vardar.
Her gün olmasa bile, günaşırı uğrardık yanına.
Makam koltuğuna oturmazdı hiç tıpkı Büyükerşen gibi.
Kapının girişinde ki toplantı masasının bir köşesinde otururdu.
Gün boyu da hesap yapardı.
En önem verdiği ise, Asfalt ve Otobüs işletmesiydi.
O dönem tüm belediyelerin Otobüs işletmeleri zarar ederken, Eskişehir Otobüs işletmesi kar ederdi.
Hatta, bir seferinde Eskişehir'e Başbakan olarak gelen Demirel;
-"Selami bey, nasıl oluyor da sizin Otobüs işletmesi kar edebiliyor" diye sormuş, Vardar'dan da;
-"O da meslek sırrımız" cevabını almıştı.
Asfalt dökülürken de, iş makinelerinin çıkarttığı ses müzik gibi gelirdi kulağına Vardar'ın...
Arabanın kapısını açar, öyle onları izlerdi.
YANINA SIK SIK UĞRARDIK VARDAR'IN
Bir gün yine uğramıştık yanına.
Özel kalemine selam verip, girdik içeriye.
Her zamanki ki gibi, çay ısmarlayıp, bir şeyler anlattı Vardar.
Anlattıklarının içinde haber olacaklar da vardı, sohbet olarak söyledikleri de...
Ayrıldık sonra yanından.
Tam belediyeden çıkıyorduk ki, bir belediye personeli seslenerek geldi yanımıza...-"Başkan seni çağırıyor" diye..
Girdik yine Belediye binasına.
Meyer, Selami Vardar, bize az önce söylediği bir konuda bazı detayları unutmuş.
Onları söyledi kısaca.
Dinleyip not aldıktan sonra, ikinci defa ayrılmak için çıktık odasından...
ÖZEL KALEMDE ÜNLÜ BİR MÜTEAHHİT ÇIKTI ÖNÜMÜZE. BİR GAZETE KAÇ PARAYA KURULUR? DİYE SORDU
O ana kadar fark etmemiştik Özel Kalem'de oturup, Selami Vardar ile görüşmek isteyen Eskişehirli ünlü bir müteahhidi.
Geçti önümüze...
Önce elimizi sıktı, ardından da;
-"Bir gazete kaç paraya kurulur kardeşim?"diye sordu.
Böylesine bir soruyu beklemediğimiz için şaşırdık haliyle.
Ağzımızdan "Hayırdır? Bu da nerden çıktı?" sözleri ancak çıkabildi.
Eskişehir'in o dönem en ünlü müteahhidinin vermiş olduğu cevap çok ilginçti;
-"burada sabahtan beri Belediye Başkanı ile görüşmeyi bekliyorum. Bir türlü sıra bana gelmedi. Baktım sen yarım saat içinde 2-3 kere rahatlıkla girip çıktın. Kendi kendime 'Ben de gazete sahibi olursam, Başkanla daha rahat görüşebilirim' diye düşündüm. O yüzden soruyorum bir gazete kaç paraya kurulur?" dedi.
HERKES KENDİ İŞİNE BAKSIN
Doğrusu duyduklarımız karşısında bir hayli şaşırmıştık.
Ama böylesine bir kurnazlık karşısında da şapka çıkartmamak elde değildi...
Müteahhit büyüğümüze;
-"Abi boş ver sen Gazete kurmayı. Herkes kendi işini yapsın. Zaten bu ülkede kendi işimi iyi yapayımdan çok, başkasının işini iyi yaparım hastalığı var. O yüzden sen kendi işine bak" diyerek ayrılmıştık oradan.
Sonra ne mi oldu?
İşte Gazeteleri ve Gazeteciliği bu yönde kullanma kurnazlığı olanlar, bu sektöre al atmaya başladı.
Para çok ya...
Bazıları gazete kurdu, bazıları kurmakla kalmayıp, yazılar da yazmaya başladı.
Belki kurulan gazeteler gerçekten gazete oldu da...
Sırf gazeteci olabilmek için gazete kurup, yazı da yazmaya başlayanlar...
Çakma gazeteci olmaktan ileriye gidemedi...
TURŞU KURMAK GERÇEKTEN DAHA ZOR
12 Eylül sonrasında bir yazar'a sormuşlar;
-"Turşu kurmak mı? Daha kolay, İhtilal yapmak mı?" diye.
Yazar'ın verdiği yanıt "İhtilal yapmak daha kolaydır" olmuş.
Ardından da...
-"Turşu kurmak için en az 2 kilo hıyar lazım. Halbuki İhtilal yapmak için 5 hıyar yetiyor" cevabını verince, o dönemin konsey üyeleri "Bunu galiba bize söyledi" diye atmışlar adamı içeriye...
Şimdi benzeri bir soru aynı adama "İhtilal yapmak mı daha kolay, Gazete kurmak mı?" diye sorsalar...
Eminiz "İhtilal yapmak" cevabını verir...
Çünkü Hıyar sayısı daha da düşüyor...