
Gürcan Banger
Genetiği Değiştirilmiş Yaşam
İleri yaşlara doğru yol almış usta yazarlardan hâlâ daktilo kullananlar olabilir. Muhtemelen bir geleneksellik duygusuyla daktiloyu tercih eden tarz sahibi daha genç yazarlar da vardır. Günümüzde bilgisayar dediğimiz karmaşık aygıtı pek çok durumda akıllı daktilo olarak kullanıyoruz. Daktilo ya da bilgisayar; teknolojik aygıt, arızalandığı zaman fonksiyonunu yerine getiremiyor. Onarılması veya yerine yenisinin konması gerekiyor. Görevi yazmak olan yazarın, bu teknolojik aygıtlardan bir fazlası var. Yazarın keyfi yerinde olmadığında ya da biyoritimleri yerlerde süründüğünde, sözcükleri bir araya getirip cümleleri dans ettirmesi mümkün olmuyor. Yazar için keyif ve kişisel hava durumu önemli.
Bir büyük gerçek şu ki; yaşamımızdaki yapay nesnelerin sayısı o denli arttı ki, gerçek dünya ile bağlarımız adeta zayıfladı. Daha karmaşık hale gelen bir dünyada, sanki daha lezzetsiz bir yaşamı sürdürüyoruz. Tüm günümüzü işgal edecek koşuşturmalarımız var. Zamanı tüketmek için hiçbir dönemde bu denli fazla sayıda ve çeşitli oyuncaklarımız olmamıştı. Ama GDO’lu hale gelen yaşamla birlikte, lezzet de kaçtı gitti. Yaşamımızı daha kaliteli yapma kaygıları içinde, daha yalın ve daha verimli yaşamın imkânlarını yitirdik gibi…
İnsanı kaliteli bir yaşam yolundan uzaklaştıran faktörler arasında tembelliği, kolaycılığı, kayıtsızlığı, duyarsızlığı, adam-sendeciliği ve ucuzculuğu... Yaşam kalitesinin odağında insanın kendisi var. Bu nedenle bireyin kaliteli yaşam savaşı, öncelikle insanın kendisini kaliteli hale getirmesi ile ilgilidir. Tembellik kolay ve çekicidir. Mücadele zor görünür. Unutmamalı ki; kaliteli olana erişmek için emek ve zaman harcamak gerekir. Gündüz güneşin, gece ise ay ve yıldızların altında hiçbir şey tesadüfî değil. Kaliteli, yalın ve verimli yaşam özlenecek bir şeydir. Hiç kuşkusuz; bunu başarabilmek için önce insanın kendisine kalite yönlü emek vermesi gerekiyor.
Aklımıza şöyle sorular gelebilir: “İnsani kaliteyi ve kaliteli yaşamı nasıl belirleyeceğiz? İnsan yaşamının bu anlamdaki ölçeği nedir?” İnsanın kendisiyle ilgili konularda bir ölçek sahibi olmasının ilk adımı, kendi yaşamını sorgulama ve değerlendirme alışkanlığını edinmesidir. Kişinin kendi yaşamındaki konu ve olayların nedenleri, öncülleri ve ardılları hakkında düşünüp dersler çıkarma becerisi, yararlı bir karakter özelliğidir.
İnsanın kendisini sorgulama ve değerlendirmesinin bir diğer önemli süreci de iletişimdir. Kişi; ailesiyle, arkadaşlarıyla veya çevresindeki insanlarla iletişim kurup, onların görüşlerini karşılaştırmalı ele alarak, kendi bakış açısının olumlu veya olumsuz yönleri hakkında bilgi sahibi olabilir. Yalnız bir insanın kendisiyle ilgili doğru değerlendirmeler yapması zordur. “Yaşam, iletişim ve ilişkidir” ilkesinden hareketle; doğru kişisel yaşam ölçeğini oluşturmanın ana kaynaklarından birinin, diğer insanlarla mümkün olabilen koşullarda yaygın ve yoğun pozitif iletişim kurmak olduğunu söyleyebiliriz.
Günlük yaşamın giderek artan koşuşturması içinde bazı becerileri geliştirmeye fırsatımız olmuyor. Hatta bazı eksikliklerimizin bile farkına varamıyoruz. Yoğun bir günün koşuşturmasından sonra, ne o gün yaşadıklarımıza bir göz atmak, ne de olup bitenin bizi ne biçimde etkilediğini görmek mümkün oluyor. Kendini doğru değerlendirebilmek, sağlıklı değişim ve gelişim için bir ön koşul oluşturuyor.
Anne ve babamızdan kalıtsal olarak aldığımız bazı özelliklerimiz var. Ama karakter yapımızı oluşturan niteliklerin önemli bir bölümünü çocukluğumuzda ediniyoruz. Bu karakter özellikleri içimize o denli siniyor ki, ilerleyen yıllarda bunların varlığının veya yokluğunun farkına bile varamıyoruz. Kendimize ve belki de yaşam çevremize o kadar alışmışız ki, sanki başka bir durum mümkün değilmiş gibi günlük akışın içinde daima aynı yönde akıp gidiyoruz. Ne kendimizi ne de başka insanları yaşamın doğrucu aynasında görmek için yeterli çabayı göstermiyoruz.
İnsanın kendisini değiştirebilmesi için önce kendisini fark etmesi gerekli. Bu amaçla okumak, yakın ve samimi insanların görüşlerine başvurmak yararlı olabilir. Ama öncelikle olumlu ve niyetli olmak gerekir. Karakterimiz hakkında eleştiri anlamına gelebilecek tespitleri kaldırmak zor olabilir. Herkes kırılgandır. Siz biraz daha kırılgan olabilirsiniz. Ama olumsuzluklarınızı tespit edip, daha mutlu bir başlangıca adım atabilmek için sabırlı ve gayretli olmak gerekir.
Sonuç: İşte; yazarın can sıkıntısı böyle bir şeydir. Hem canı sıkılır, hem de zihni o sırada birkaç âlemde dolaşır gelir…