Haddini bilirsen evren de haddini bilir!

Bu ara en temel sorun had bilmemek!

Herkes her konuda haddini öylesine aşıyor ki, evren de haddini aştığı zaman “ah bu benim başıma neden geldi, vah neden beni bulur türlü olaylar” şeklinde ağlatıyor.

Örneğin İYİ Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Melih Aydın’ın had bilmezliği kamuoyunda tepki yaratmadı mı?

Yaptığı hadsizlikler üst üste gelince evren de “haddini bilmeyene haddini bildiririm” dedi.

Başını ağrıttı, hala ağrıtıyor.

Hadsizliği devam ederse de izlemeye devam edeceğiz.

Diğer bir örnek de CHP içerisinde yaşanmadı mı?

Kongrede haddini bilmeyenlere evren haddini gösterdi.

Fatura birkaç kişiye kesilmiş gibi dursa da dahası da var.

Hiçbir şey “kesin” değildir dedi, “rehavete kapılmayın” dedi, herkes “haddini bilsin” diyerek sonucu önümüze sürpriz şekilde koydu.

Çevremizde de birçok olaylar olmuyor mu bu ara?

Duymuyor muyuz?

Herkes gergin, herkes haddini aşarak karşısındaki kişiye saldırıyor, darp ediyor, kırıyor, incitiyor.

Sinirler tavan diyorum.

Sebebi de had bilmemek…

Herkes haddini bilirse sorun inanın kendiliğinden çözülür.

GEÇMİŞTEKİ O ZAMAN…

İnsan bazen geçmişe öyle hızlı bir şekilde gitmek istiyor ki.

Orada kalan bir “zaman” vardır.

İşte zaman sanki bütün hayatı etkiler.

Bir ah, bir söz, bir hüzün…

Birinin bir gözyaşı dökülmüştür, sebebi sizsinizdir.

O yaş ömrü hayatında hep yolunuza çıkar.

Şimdi özür dilesen “zamanı” değil, geçmişe gitsen yine “zaman” müsaade etmez.

Bu sebeple “anın” kıymeti önemli…

İçimde yaradır belki benimde geçmişten bir iz…

O izi bir yakalasam, başımı önüme eğer, o yaştan özür diler, geleceğe en baştan yön verirdim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi