Hadi barışalım!

Uzun ve yoğun bir seçim dönemini geride bırakmak üzereyiz.

Herkes ideoloji çerçevesinde görüşlerini açıkladı, eleştirilerini yaptı.

Kendi doğrusundan yola çıkarak kent adına iyi olabileceğini düşündüğü şekilde saf tuttu.

Doğrularını açıkladı.

Yanlışlarını ortaya koydu.

Kızdık, kırıldık, küstük!

Kimisi ben yokum diyerek kenara çekildi.

Kimisi bir insanın elini tutarak yanına çekmeyi başardı.

En önemlisi şu:

“Seçimlerde ne kadar “kazanan” var gibi dursa da “haklı” hiçbir zaman yok!”

Herkes kendi hakkından yola çıkarak haklısını seçiyor.

Karşı tarafa ne kadar kızsak da herkes kendine göre haklı.

Bir taraf kazanacak belki ama hiçbir zaman kazanması haklı olduğunu göstermeyecek.

Bu sebeple seçim günü öfke duymaya, bağırmaya, kırmaya, incitmeye lüzum yok!

Kaybedeceğini bile bile bir yarışa girmek en büyük zaferdi.

Bazen kaybetmek büyük bir kazançtır da…

Yıkım ne kadar büyük olursa gelecek ödül aynı ölçüde…

Bu sebeple sancılı, kolay değil kaybetmek…

Hedef büyükse de…

Zaman ister enkazın altından kalkmak…

Ama cesurluk da burada başladı.

Bu yazıyı yazdığım esnada kimin kazanacağı ya da kaybedeceği belli değildi.

Adayların kendine dair umudu, hayalleri, kalp çarpıntıları vardı.

Bu sebeple çirkinleşmesin, hep güzel hatırlansın o umutlar diye…

Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun bütün Eskişehir halkına sesleniyorum:

“Kırdık, küstük, darıldık, kızdık, bağırdık, küfür ettik, hakaret ettik, geri çekildik, daha çok savaştık ama seçim günü geldi.”

Artık her şeyi arkada bırakma vakti:

“Hadi barışalım! Zaman barış zamanı!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Özge Zaim Arşivi