1924 yılının ilkbaharıydı. 

Erzurum ve Pasinler'de depremde birçok köyün evleri yıkılmıştı.

Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler’e gelen Atatürk, halkın içinde ihtiyar bir köylüye yaklaştı:

“Depremde çok zarar gördün mü, baba?” diye sordu.

Atatürk ihtiyarın şüphesini görünce tekrar sordu:

“Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin ?” 

İhtiyar, Kürt şivesiyle:

“Valle Padişah bilir!” dedi.

Atatürk gülümsedi.

Yumuşak bir sesle:

“Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı?

Söyle bakalım zararın ne?”

İhtiyar tekrar etti:

“Padişah bilir!...”

Bu cevap karşısında kaşları çatılan Atatürk, Kaymakam’a döndü:

“Siz daha devrimi yaymamışsınız.” dedi.

Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat kâtibi:

“Köylere genelge yolladık Paşam.” dedi.

Atatürk’ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:

“Oğlum''dedi,

“Genelgeyle devrim olmaz!...” 

+++

Büyük önder’in her söylemi, neredeyse bizler için bir ders niteliği taşıyor.

Bugün siyaset yapanlar için, mükemmel bir anıdır yukarıda anlattığımız.

Halkın içinde olmadan, halkın beklentilerini bilmeden;

Halkın gündemini okuyamadan;

Ve halkın geleceğe dair beklentileriyle ilgili bilgi sahibi olmadan siyaset yapılıyor şimdilerde.

+++

Günümüzde baştaki hikâyenin ne denli kıymetli olduğunu çok daha iyi görüyoruz.

Bugüne kadar halktan kopuk siyasetin, bu ülkenin başına siyaseten neler getirdiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz.

Ankara’dan yapılan siyasetin, sahada bir hükmünün olmadığını daha kolay görüyoruz.

Hem de iletişimin hiç olmadığı kadar etkili olduğu bir dönemde!

+++

Cumhuriyetimiz kurulalı 96 yıl oldu.

Cumhuriyet, elbette “halkın iradeye hakim olması” temelleri üzerine kuruldu.

Ancak Atatürk’ten sonraki süreçte, halkın iradede daha çok hakim olması yerine;

Siyaset edenlerin daha çok hüküm sürdüğü bir dönem ortaya çıkarıldı.

Ve bugün geldiğimiz noktada, siyasetin sadece Ankara’dan ibaret olduğunu sananların yaptığı politikalarla yürüyoruz.

Acı ama gerçek bu…

+++

O yüzden;

Ankara’dan çıkan genelgeler ile halkın gündemi çoğu zaman uyuşmuyor.

Nedeni basit!

İdarenin içerisinde halk yok çünkü!

Ancak parti genel merkezlerinin halka “şunları seçin” dayatması var.

Ee böyle olunca da, işler çokta hızlı yürümüyor.

+++

Cumhuriyetimizin tamamen halkın iradesinde olduğu günler dileğiyle...

Bayramımız kutlu olsun.

Cumhuriyetle daha nice yıllara…