Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eskişehir’de değişik etkinliklere katıldı.
Dikkat çekici açıklamalarda da bulundu.
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinde başlatılan soruşturmalarla ilgili de konuştu.
‘’Belediyelerde kamu iradelerinin denetimi söz konusu burada. Hem Sayıştay denetimine tabidirler, hem de İçişleri Bakanlığı denetimine tabidirler. Burada denetimden çekinmeye hiç gerek yok.
Bir eksiğiniz, kusurunuz varsa telaşlanırsınız. Bir eksiğiniz yoksa müfettişin özellikle araştırmak istediğiniz konularla ilgili cevaplarınızı verirseniz zaten telaşınıza gerek yok.
Burada suçluluk telaşında bulunmamak gerek.
Özellikle yargı ile ilgili cümle kurarken haddi aşmamak gerekir. Yargı tacizi ne demek? Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti. Anayasamızın 138’nci maddesi ‘Yargı tarafsız ve bağımsızdır. Yargı hiç kimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı dikkate almaz’ dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları yargı tacizi olarak değerlendirmek şuursuz bir harekettir.
Özellikle belli bir sorumluluk makamında olan kişilerin, kamu yöneticilerinin, belediye başkanlarının yargı ile ilgili cümleleri sarf ederken dikkatli olmaları lazım. 25 Bin hakim ve savcımız var. Yargının yapmış olduğu işlemler noktasında siz eğer yargı tacizi, haksızca üzerimize geliyorlar şeklinde cümleler sarf ederseniz, demek ki gizlediğiniz bir şey mi var der kamuoyu. Burada hukukun üstünlüğü ekseninde değerlendirme yapmak gerekir. Türkiye ile ilgili böyle bir değerlendirme yapmak bir belediye başkanının haddi de değil, hakkı da değil…’’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un söyledikleri böyle…
Söylediklerine kavram açısından sözlenecek söz yok.
Evet…
Anayasa’nın 138’nci maddesinde ‘’Yargı tarafsız ve bağımsızdır. Yargı hiç kimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı dikkate almaz’’ yazıyor.
Anayasa’da öyle yazmasına yazıyor da ya uygulamada…
‘’O maddeye uyuluyor’’ demek çok zor…
O maddenin dikkate alınmadığının göstergesi olabilecek örnekler oldukça fazla…
Türkiye’de ‘’yargıya güven’’ diye bir şey kalmadı.
Bu boşuna değil ki…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü vardır’’ diyor.
Demesine diyor da gerçekten öyle mi?
Ne yazık ki, sorunun yanıtı olumsuz…
Keyfi uygulamalar oldukça fazla…
Bu konuda çok sayıda örnek var.
En son örnek de Adalet Bakanı tarafından açılan Hakim Evi…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kendisi de söyledi.
‘’Burası Odunpazarı Belediyesi’ne ait, mülkiyeti belediyeye ait bir yer, tarihi bir mekan. Burayı sıradan bir mekan olarak görmemek lazım. Bir kere tarih kokuyor.’’
Bakan Tunç’un da söylediği gibi Hakim Evi olarak açılan bina Odunpazarı Belediyesi’ne ait…
Burhan Sakallı’nın başkanlığı döneminde Türk Dünyası Vakfı’na tahsis edilmiş…
Önce özel bir işletmeciye kiralandı.
Özel işletmeci binayı otele dönüştürmek istedi.
Gerekli düzenlemeleri de yaptı.
Ancak Odunpazarı Belediyesi yapılan işlere ‘’olur’’ vermeyince bina otel olarak açılamadı.
Özel işletmeci büyük çaba harcasa da otelin açılışını sağlayamadı.
Sonra nasıl olduysa otel olarak düzenlenen bina birden ‘’Hakim Evi’’ oluverdi.
Nasıl olduğu meçhul…
Aynı şekilde nasıl işletileceği de bilinmiyor.
Bilinen bir şey var.
O da Odunpazarı Belediyesi’nin bu dönüşüme de ‘’olur’’ demediği…
Odunpazarı Belediyesi’nin izni yok. Tam aksine karşı çıkışı var.
Hukuka uygunluğu tartışmalı…
Hukuka uygunluğu tartışmalı olan bir bina Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafında hizmete açılıyor.
Ve Adalet Bakanı ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir’’ diyor.
‘’Gerçekten öyle mi?’’ sorusu yersiz olur mu?
