
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
İkisinin arasında fark var...
Ünlü iletişimciler reklamın ne denli önemli olduğunu anlatırlarken;
-"Tanrı bile reklama o kadar önem vermiş ki, kiliseye çan taktırmış" derlerdi.
Belki çok uçuk bir örnektir ama...
Reklamın ne denli önemli olduğunun da ilginç bir örneğidir bu.
Önümüzde bir mahalli seçim var.
Bu mahalli seçime yönelik olarak partiler ve adaylar çeşitli reklam kampanyası yapıyor.
Yapılan bu kampanyalar arasında da, farklı olan daha çok dikkati çekiyor.
Şimdi...
Gelelim Eskişehir'de ki parti ve adayların reklam kampanyalarında neler yaptığına...
Eskişehir'de, gerek Bilboardlara, gerek gazetelere ve gerekse diğer iletişim araçlarına verilen reklamlarda özellikle Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in uygulamış olduğu reklam kampanyası dikkati çekiyor.
Tabii ki farklılığıyla...
EN SON ÖRNEK AKILLARA DURGUNLUK VERİR CİNSTEN
Genelde, Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği hizmetlerin ön plana çıkartıldığı reklam kampanyasında, bilboardlara konulan bir afiş var ki, gerçekten son derece dikkat çekici...
Hızlı Trenin seferlere başlayacağı şu günlerde, DSP'nin, üzerinde Büyükerşen resmi ile birlikte yapılmış olan Afişi;
-"Ankaralılar şehir görmeye daha hızlı gelecek. Buyursunlar gelsinler!. Darısı İstanbulluların başına" yazısıyla Bilboardlara asılmış söz konusu afiş.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Reklam açısından baktığınızda, insanda hayranlık uyandırmıyor değil...
Bilindiği üzere, birkaç gün içinde seferlere başlayacak olan Hızlı Tren, hükümetin bir projesi.
Ancak...
Eskişehir'i yakından ilgilendirdiği için, iktidar partisi AKP Hızlı Tren seferlerinin başlıyor olmasından seçimlere yönelik çok şey bekliyor...
Seferlerin başlamasıyla, bunun getirisinin seçim sandığına, kendi açısından olumlu yansıyacağını düşünüyor.
Fakat...
DSP, AKP'ye puan kazandıracak olan hızlı Tren seferlerinin, Büyükşehir hizmetlerini Ankaralıların daha hızlı gelerek görebileceğini ifade ederek, durumu resmen avantaja çevirmiş
YAPILAN BİR HİZMETİ KÖTÜLEMEDEN KENDİ LEHİNE ÇEVİRMEK, ANCAK BU KADAR OLUR...
Seçim tarihi yaklaşırken, elbette partiler ve adaylar ellerinde ki kendilerine avantaj sağlayacak kozları oynuyor.
Bu durumda...
İktidar partisi AKP'nin, Eskişehir seçimlerini ilgilendiren en önemli kozu Hızlı Tren seferlerinin başlayacak olması.
Büyükerşen'in elinde ki kozlar ise...
Eskişehir'de Belediye tarafından yapılan proje ve hizmetler...
Normalde, Büyükerşen cephesinin, AKP'ye puan kazandıracak olan Hızlı Tren seferlerini kötülemesi, Eskişehir'e hiçbir yararı olmayacağını söylemesi lazım.
Ancak...
Böylesine bir kötüleme gerçekçi olmayacağı için, bu yönde yapılan bir eleştiri haliyle Büyükerşen'e puan kazandırmayacak.
Hatta puan kaybettirecek.
Zira, Ankara-Eskişehir arasının hızlı tren seferleriyle 1 saate iniyor olmasına yapılacak olan eleştiri, kimseye inandırıcı da gelmeyecek.
İşte Büyükerşen bunun farkında olmalı ki...
Hızlı Tren seferleriyle, Ankaralıların daha kısa sürede güzel bir şehir görme imkanını bilboardlara yansıtmış.
Yukarıda da söylediğimiz gibi...
Büyükerşen ve DSP...
Başlayacak olan Hızlı Tren seferlerini kötüleme yerine...
Hızlı Tren seferlerini, Eskişehir gibi güzel bir şehrin Ankaralılar tarafından daha kısa süre içinde görülebileceği konumu billboardlara yansıtılarak, Avantaja çevrilivermiş.
Neticede de...
Herkesin konuştuğu ilginç bir afiş çıkmış ortaya...
PEKİ, AKP SEÇİM KAMPANYASI OLARAK NE YAPIYOR?
Şimdi gelelim Büyükerşen'in karşısında AKP'nin nasıl bir reklam kampanyası yürüttüğüne...
Öncelikle AKP, gerek Bilboardlara gerekse gazetelere vermiş olduğu Afişlerde, şehrin kötü bir görüntüsünü yansıtıyor.
Üzerine de;
-"Burası büyükşehir!" ibaresini koyuyor.
Peki bu yöntem etkili mi?
Doğrusunu söylemek gerekirse çok değil.
Birincisi...
Dünyanın en modern kentlerinde bile, bu tür kötü görüntülerin olduğu yerler bulmak mümkün.
Dahası...
Şehrin her yerinde Büyükerşen ve DSP tarafından hazırlanan bilboardlarda, Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu estetik açısından güzel olan hizmetlerin afişleri var.
Vatandaş ister istemez bir onlara bakıyor, bir de AKP nin hazırlattığı şehrin kötü görüntülü afişlerine...
Her ikisini de...
Yani Güzeli ve çirkini aynı ortamda görebildiği için
Kafasında ki kıyaslama da ister istemez oluşuyor.
Bu kıyaslama da, güzelin daha çok konuşulması yönünde gerçekleşiyor.
Halbuki AKP...
Kentin kötü bir görüntüsünü Afişlerine yansıtıp, klasik ve eskimiş bir seçim stratejisiyle;
-"Böyle görüntüler olmayacak" demek yerine, düşündüğü projelerin üç boyutlu ve biraz da gösterişli afişleri ile çıksa...
Belki daha çok etkili olacak.
Ama bunu gerçekleştiremiyor.
Tablo böyle olunca da...
Ortaya böylesine bir durum ortaya çıkıyor.
GERÇEKTEN İLETİŞİM FARKI
Yılmaz Büyükerşen aslında Maliye Profesörü...
Ancak...
Büyükerşen aynı zamanda çok da iyi bir İletişimci.
Bu gün "Türkiye'nin en iyi iletişimcisi" olarak gösterilen insanların hocalığını yapmış, bir zamanlar Türkiye'nin en iyi iletişim fakültesinin kurulmasını sağlamış bir isim.
Yukarıda verdiğimiz ilginç ve dikkat çeken bilboard'ın düşünülmesi ve afiş olarak tasarlanması, tesadüfen ortaya çıkan bir durum değil elbet.
Seçim kampanyasında profesyonelliğin ne denli kullanılabilirliğinin bir göstergesi.
Netice itibarıyla...
AKP ile Büyükerşen arasında büyük bir fark var...
Özelilikle de iletişim konusunda...