Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında 2025-2026 eğitim öğretim yılı, "Her Çocuk Bir Fidan, İlk Ders Yeşil Vatan" temalı ilk dersle başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı anladığım kadarıyla yaz boyunca ülkemizi çok zor durumlara sokan orman yangınları üzerinden pirim yapma derdine düşmüş.
Bakanlığın yaptığı iş dışarıdan güzel görünüyor. Eyvallah, çocuklara doğayı koruma, vatanı koruma, kurda kuşa, ağaca sahip çıkma duyguları aktarılıyor. Filmler izletiliyor, ağaç dikim uygulamaları yapılıyor…
Ancak gel gelelim bu bakanlığın mensubu olduğu mevcut iktidar ilk olarak doğayı talan ediyor. Bu ne yaman çelişki?
Sen çocuklara “yeşil vatan” de, vatanın yemyeşil topraklarını herkese peşkeş çek. Şu AKP hükümetinin peşkeş çekeceği yer kalmadı 22 senede. Üzerine yaz aylarında yaşanan büyük orman yangınlarında yetersiz kal, gerekli yatırımı yangın söndürmeye yapma git kendine bu paralar ile saraylar yap sonra gel “yeşil vatan” de.
Eh buna da zaten ancak çocuklar inanır…
Yani, uzun lafın kısası, ilk ders “doğayı talan”…
Milli Eğitim Bakanlığı’na mevcut hükümete mensup bir yapı dememin sebebini de hemen açıklayayım.
Devlet kurumları hükümet vesayetine tamamen gireli çok oldu. Devletçi, devlete bağlı bir kurum kalmadı. Hepsi hükümetin maşası oldu. Milli eğitim de bunlardan bir tanesi.
Bu bakanlığa cemaatlerin mi hükmetmediği kaldı, sendikaların mı, kimler kimler…
Bu işin başka bir boyutu elbette.
Asıl mesele iktidarın doğaya olan saygısının yalan dolan olması.
Eskişehir’in gündeminden düşmemesi gereken Alpagut - Atalan bölgesine yapılması planlanan siyanürlü altın madeni var. Oradaki ağaçların kesilmesini oldukça normal karşılayan AKP iktidarı, hatta dahası bu projeyi azılı savunan bir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı var.
Muğla bölgesinde, İzmir bölgesinde zeytinliklerin kesilmesi yerinde maden araması için canhıraş mücadele eden AKP hükümeti…
Karadeniz de Akdeniz’de HES’leri yapmak için şirketlere doğayı peşkeş çeken bu arkadaşlar.
Turizm bölgelerinde (Ege – Akdeniz) , Karadeniz sahil şeridinde, özellikle de Uzungöl, Trabzon o mevkide Arap ağırlıklı yatırımcılara, turistlere doğayı peşkeş çeken kim?
Cevap belli…
Sonra çıkıp da Milli Eğitim’e “yeşil vatan” temalı açılış yaptırmayla olmuyor bu işler efendiler!
Millet artık bu sığ propagandalara inanmıyor. Çocuklar iyi niyetle sizlerin yaptıklarına inanıyor olabilir ama bu çocuklar yarın büyüdüklerinde doğası tahrip olmuş, su kaynakları tükenme noktasına gelmiş, kendi kendine yetemeyen, tamamen şirketlerin eline düşmüş ve sömürülen bir Türkiye ile karşılaştıklarında ne düşünecekler?
“Kandırıldık.” mı desinler sizin gibi?
Bu yanlışlardan artık lütfen dönün. Geri dönülemez yaralar açılmadan yanlışlarınızdan dönün.
Milli Eğitim özelinde bir başka şey de söylemek istiyorum…
Bu bakanlık Eskişehir’de ek derslik ihtiyacı olan okullara ek derslik yaptı mı?
Okul binaları depreme dayanıksız olan okulların binalarında yenileme ve güçlendirme çalışmaları yaptı mı?
Okullardaki hijyen sorununu çözdü mü?
Okullardaki hizmet elemanı sorunları, servis sorunları çözüldü mü?
Okullara kayıt için alınan kayıt dışı paralar ile ilgili bir önlem alındı mı?
Ben size önce bunları sormak isterim.
Acil çözülmesi gereken sorunlarınızı çözmek yerine hükümet borazanlığı yapmaya devam ederseniz yakında Türkiye’de eğitim diye bir şey kalmayacak.
Gerçi bugün de var demek ne kadar doğru?
Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…
