Seçim öncesini şöyle bir hatırlayın...
CHP ile Büyükerşen arasında görüşmeler yapılmış...
Bu görüşmelerin sonucunda Büyükerşen seçimlere CHP çatısı altında girmeyi kabul etmemişti.
Herkes hatırlayacaktır, Büyükerşen'in CHP'yi kabul etmemesi üzerine çok kızanlar oldu.
CHP'yi kabul etmemekle, seçimi resmen kaybettiğini ilan edenler bile vardı.
Herkes aynı şeyi söyleyip;
-"CHP'nin ölüsü bile hoca'ya seçim kaybettirmeye yeter" diyordu.
İşte bunlar söylenirken, Yılmaz büyükerşen niçin CHP'ye geçmediğini izah ediyor;
-"Benim amacım, AKP'ye karşı Sağ ve sol partileri birleştirmek. Ama CHP buna yanaşmıyor" diyordu.
Nitekim Yılmaz Büyükerşen bu söylediklerini de bir nebze olsun gerçekleştirdi.
Bazı kesimlerde büyük memnuniyetsizlik yaratsa da...
Odunpazarı ve tepebaşı Meclis listelerine CHP, DYP, ANAP, SHP, DP li tanınmış isimleri de ilave etti.
-"DSP Meclis listeleri Birleşmiş milletler gibi" şeklinde olumsuz ve alaycı eleştirilere rağmen...
Böyle bir tablo oluşturmakta ısrar etti.
Netice itibarıyla seçimler yapıldı ve Eskişehir'de DSP Büyükşehir ve Tepebaşı belediyelerini büyük farkla kazanırken, Odunpazarı Belediyesi'ni az bir oy farkı ile kaybetti.
Sonuç olarak...
Büyükerşen, Eskişehir'de AKP'ye karşı bütün partileri ve fikirleri kendi ismi altında toplamayı başardı başarmasına da...
Bir tek...
Kendiliğinden gelmesi gereken CHP'yi isminin altına koyamadı.
Sürekli AKP tehlikesini ağızlarından düşürmemelerine rağmen...
-"Kişiler değil kurumlar önemlidir" diye anlamsız bir inatlaşmaya gidenler ise...
Odunpazarı'nı göz göre göre AKP'ye hediye etti.