Son yıllarda Eskişehir sürekli büyük tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.
İnsan ve çevre sağlığına yönelik tehlikelerin bir püskürtülürken bir başkası ortaya çıkıyor.
Çanakkale’ye yaptırılmayan ‘’zehir havuzu’’ Eskişehir’e yapılmak isteniyor.
İnsan ve çevre sağlığı açısından oluşturacağı tehlike çok büyük…
Çevreye duyarlı insanlar tehlikeyi önlemek için mücadele ediyor.
CHP milletvekilleri dışındaki milletvekillerinden ses çıkmıyor.
Herkesten önce ses çıkartması gereken birisi var.
O da Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü…
Ortalığı ayağa kaldırması gerekirken ‘’çıt’’ bile çıkartmıyor.
Mahalleye karşı görev ve sorumluklarını yerine getireceği yerde Odunpazarı Belediye Başkanlığı’na aday olmaya çalışıyor.
Neyse…
‘’Zehir havuzu’’ tehlikesi henüz püskürtülmüş değil…
O büyük tehlike dururken yeni bir tehlike ortaya çıktı.
Murat Dağı’nda altın madeni aramak isteyenler var.
Daha önceki girişimleri sonuçsuz kalmıştı.
Şimdi yeniden girişimde bulunuyorlar.
Girişimleri olumlu sonuç verirse Eskişehir için ‘’felaket’’ olur.
Bu tehlikenin yeniden püskürtülmesi gerekir.
Mücadele edenler ‘’yok’’ değil, elbette ki var.
Çevreye duyarlı insanlar mücadele ediyorlar.
Ancak asıl mücadele etmesi gerekenler yine ortalıkta yok.
Ne yazık ki, çevre ve insan sağlığı için büyük tehlike oluşturan maden arayışlarını destekleyenler de oluyor.
Gösterdikleri gerekçe de ‘’istihdam’’…
İnsanları ‘’işsizlik sorunu çözülecek’’, ‘’yerleşim biriminize para girecek’’ diye ikna etmeye çalışıyorlar.
Böylesi bir şey, insan ve çevre sağlığını tehlikeye atmanın gerekçesi olamaz…
Bu bir yana, o işletmelerde insanların durumu da çok kötü.
Bu konuda somut bir örnek var.
Yunus Emre Termik Santrali…
TMSF Başkanlığı sorumluluğunda iken özel sektöre devredildi.
Yüzlerce insan zor koşullarda çalışıyor.
Başlarına gelenler inanılır gibi değil…
Maden-İş Sendikası Orta Anadolu Şube Başkanı Kocabıyık anlatıyor.
‘’İşyerinin devir edildiği tarihte 550 üyesi ve 700 çalışanı bulunuyordu. Geçen Aralık ayında açıklama yapan firma yetkilileri 250 kişiyi ücretsiz izine çıkarmıştır.
Devir aşamasında firmadan ayrılan ve akabinde emekli olan 240 çalışan üyemiz iş akdini fesih etmiş olup hakkı olan kıdem tazminatları taraflarına 9 aydır ödenmemiştir.
Bilindiği üzere kıdem tazminatı peşin ödenmesi gerekir. Bunun dışında ücretsiz izine çıkarılan üyelerimize mağdur olmamaları için her ay taahhüt edilen aylık avanslar tam anlamıyla yerine getirilmemiştir.
Ayrıca 9 aylık zaman zarfında maaşları tam gününde ödenmediği gibi bazı aylarda parçalı ödenip bazı aylarda ise takip eden aya geçmiştir. Ayrıca çalışanların hesaplarından kesilen bireysel emeklilik ve icra kesintilerindeki sıkıntıları defalarca söylememize rağmen bir düzeltilmeye gidilmemiştir.’’
" Yeraltı çalışma ruhsatlarının kendilerine verilmediğini ifade edip yeraltı çalışanı 190 kişinin temmuz ayı içerisindeki sigortaları ve ücretleri herhangi bir tebliğ yapılmadan çalışanların sigortaları ve ücretleri yerüstüne uyarlanmıştır. 250 kişinin 9 aydır ödenmeyen kıdem tazminatı verilmemiştir. 2016 yılından bugüne kadar yüksek hakem kurulundan gelen karar bağlamında uygulanmayan toplu iş sözleşmelerin uygulanmaması ve geriye dönük alacaklarımız verilmedi. Bireysel emeklilik ve icra kesintileri üyelerimizden kesilip hesaplarına aktarılmadı. Temmuz ayında yeraltı çalışanlarına tebliğ yapılmadan sigortaları ve ücretleri yerüstüne göre uyarlandı. 2016-2022 yılları arası emekliliğinden dolayı ayrılan çalışanların kıdem tazminatlarının verilmemesi ana gündem sorunlarımızdır."
Sendika başkanının anlattıkları böyle…
Bugüne kadar yapılan girişimler bir sonuç vermedi.
AK Parti Milletvekilleri tarafından seçim öncesi verilen sözler de tutulmadı.
Sonunda işçilerin sabrı taştı.
Kendilerini madene hapsettiler.
Bu eylemleri sonuç vermezse açlık grevine başlayacaklar.
‘’İstihdam’’ gerekçesi ile ilgili somut bir örnek…
İnsan ve çevre sağlığı büyük tehlikeye atılıyor… Doğada ve insan sağlığında telafisi olanaksız tahribatlar oluşuyor.
Bunları yanı sıra hayatlarını tehlikeye atarak çalışan insanlara da ‘’köle muamelesi’’ yapılıyor.
İnsan ve çevre sağlığını tehlikeye atan işletmelere ‘’işsizlik önlenir’’ diye ses çıkartmayanlara ders olsun…