Eskişehirspor, Ticaret Odası'ndan Otobüs istiyor...
İsteyebilir mi?, Elbette isteyebilir.
Ama nasıl ister?
Bunun çeşitli yöntemleri var...
Birincisi, Eskişehirspor Başkanı, Oda başkanını arayıp;
-"bizim böyle bir ihtiyacımız var. Bunu imkanlar ölçüsünde karşılayabilir misiniz?" diyebilir.
Ya da...
Bu isteği yazıya döker, dilekçe şeklinde gönderir.
Olmadı bir toplantı düzenler," bizim böyle bir ihtiyacımız var, böyle de bir talebimiz" diyebilir.
Buna karşılık muhatap olan kurum da, "olabilir" ya da "Olamaz" cevabını verir.
Bunların hiçbiri olmuyor.
Peki ne oluyor?
Eskişehirspor ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan bir kişi Oda Başkanına gidip;
-"Bursa'da Oda Bursaspor'a Otobüs almış, siz de Eskişehirspor'a alın" diyor.
Sonra ne oluyor...
Ümit Karan'ın imza töreninde Otobüs isteğine "Meclisten onay almam lazım" diyen Oda başkanı yuhalanıyor.
Bu arada, bir gazetede Otobüs almadığı için Ticaret Odası sürekli eleştiriliyor.
Dahası...
Oda Meclisi'nden hiçbir tepki olmamasına rağmen, büyük bir tepki görmüş gibi gösteriliyor...
Tüm bunlar oluyor ama...
"Söz konusu Oda, bu otobüsü bugünkü şartlarda alabilir mi?" diye kimse sorgulamıyor.
Kimsenin aklına...
-"Bu ekonomik krizde işyerleri bir bir kapanırken, Oda üyeleri, 100 TL aidat ödemediği için icraya verilirken, Oda yönetimi alınan bu otobüsün parasını üyelerine nasıl izah edecek?" diye düşünmüyor...
Örneğin...
Esnaf Odaları Başkanı, aynı zamanda kulübün yöneticisi...
Verebiliyor mu Oda'nın parasını?
Ya da milli Eğitim müdürü de yönetici...
Verebiliyor mu Müdürlüğün parasını?
Anlayacağınız, iş baştan yanlış başlamış öyle de gidiyor...
Ama gerçekten yanlış yapılıyor...
Tüm bunlardan sonra öylesine bir tablo ortaya çıkıyor ki...
Sanki Eskişehirspor'a düşman bir Oda, Oda'ya düşman bir Eskişehirspor tablosu yaratılıyor.
Neticede...
Böylesine parlak! Bir fikrin sahibi her kimse, her iki kuruma da olabildiğince zarar veriyor.