
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
İŞLER AHMET ATAÇ ADINA VAHİM HALE GELİYOR!
Ahmet Ataç’ı anlatırken, Tepebaşı’nın ilk halini hep anımsatırız…
Pek çok yazımızda, Tepebaşı’nda nasıl bir değişim yaşandığını örnekleri ile ortaya koyarız.
Ataç’ın göreve gelmeden önce, çamur yüzünden yürünemeyen sokakların;
Toz yüzünden açılamayan camların olduğunu ifade ederiz.
Ne var ki, Ataç ilk göreve geldiğinde sadece bu işlerle uğraşmak zorunda kalmıştı.
Tepebaşı’nın büyük bölümünün alt yapısının elden geçirilmesi için canhıraş çalışmıştı.
Sonrasında ise asfaltsız sokak bırakmayan Ataç, girilmez sokakların bile kaldırımlarını yaparak halkın gönlüne girmeyi başarmıştı.
Arada kaybedilen bir seçim olsa da, Tepebaşı halkı yaptığı hatayı bir sonraki seçimde hemen düzeltmesini bildi.
Ataç’a büyük bir farkla verdi Tepebaşı’nı…
Ardından ise ilk dönemde biten alt yapının üstünü inşa etmeye gelmişti.
Ataç, hayalini kurduğu Tepebaşı için arkadaşları ile birlikte kolları sıvadı.
Sadece fiziki bir kalkınma değil, kültürel bir kalkınma istiyordu Ataç.
Bunu da evine kapanıp kalan kadınlarla birlikte topyekûn inşa etmek niyetindeydi.
Kadınların evden çıkıp şehir hayatına karışmasını belde evleri ile sağladı önceleri.
Sonra çocuklar için merkezler yaptı.
Sağlıklı büyümeleri için diş merkezleri, spor alanları, yüzme havuzları yaptı, orkestralar kurdu.
üniversite kenti olan gençlerin için bir bir merkezler açtı.
Okula giden öğrencinin sabah çorbasına kadar düşündü Ataç.
Deneyimli vatandaşların daha kaliteli vakit geçirmeleri için kafeler kurdu pek çok mahalleye.
Tüm bölgeye yayılan kültür, sanat etkinliklerdi düzenledi.
Şehri saran festivaller yaptı.
Konserler düzenledi, geziler yaptı, iftar masaları kurdu halkı bir araya getirdi.
Yani aklında olan toplumsal kalkınmayı insanların tümüne dokunarak yaptı Ataç.
Seçimden önce Ataç’ın yaptığı seçim çalışmalarına sık sık katılmaya çalıştık.
15 yıldır halkla bu denli nasıl bir bağ kurduğunu yakından inceleme fırsatı bulalım istedik.
Kah mahalle toplantıları, kah ev ziyaretleri, kah kahvehanelere giderek Ataç’ın halkla olan ilişkilerini takip ettik.
öyle ki, işini gücünü bırakıp Ataç’ı pür dikkat dinlemeyi seçen bir kitle ile karşılaştık.
Yani Ataç’a olan saygı beraberinde karşılıklı büyük bir sevgiyi de getirmiş.
Kurulan ilişki bir başkan ile halk arasındaki bağdan çok öteye gitmiş.
öncelikle bunu anladık.
Bir ev ziyaretinde yaptığımız gözlem, halkın Tepebaşı bölgesinde belediyeden beklentilerinin hangi boyuta ulaştığını gösterdi bize…
Şöyle ki;
Başkan-halk buluşmalarındaki istekler hep bilindik olmuştur bugüne kadar.
Başkanı karşısında gören halkın isteği, kapısının önüne asfalt, kaldırım, çöplerin alınması gibi meseleler olur.
Ancak gördük ki, Tepebaşı halkı bu talepleri çoktan geçmiş.
Ataç’la yaptıkları sohbetlerde yapılan kültürel etkinliklerin kendi semtlerinde daha yoğun olarak yapılmasını istiyorlar artık.
Deneyimli kafe istiyorlar örneğin.
Kültür sanat merkezlerini mahallelere kadar talep ediyorlar.
Beldeevi sayısının daha da artmasını diliyorlar.
Sosyal yaşam alanlarının çok daha fazla genişlemesini arzu ediyorlar.
Bu ve bunlar gibi beklentiler bir hayli artmış durumda.
Kısacası…
Halk Tepebaşı’nda klasik belediye hizmetlerini zaten fazlasıyla almış ve yaşamından çok memnun.
Yani Ataç’tan beklentiler artık Ataç’ın toplumsal kalkınma adına yaptığı projelerle koyduğu çıtanın da üzerine çıkıyor.
Ataç yaptıkça halk daha fazlasını bekliyor.
Artık kapısının önüne kadar kültür faaliyeti bekliyor.
Mesele o derece vahim Ataç adına!
Gelelim seçimde çıkan sonuca…
“Zaten kimse Tepebaşı’nda bir seçim yarışı beklemiyordu”
Kazanan daha işin en başında belliydi.
Ancak, söylemeden geçemeyeceğimiz bir mesele var.
O da şu ki;
“Sandığa sayılı günler kala ortaya konulan kara propaganda halk nezdinde hiç itibar görmedi.”
Bu yüzden halk başkanına sahip çıktı ve bundan sonra daha da güçlü bir biçimde çıkacağının mesajının bir kez daha verdi.