İşte o yufkacı…

Yufkacı benim bu hikayeyi anlattığımı bilse…

Neyse bakın her koşulda anlatıyorum.

Kendisi haberi olmadan epey ünlendi basın sektöründe…

Uzaktan çok konuşuyor imajı çizsem de bazı dönemler kendimi kitliyorum.

Bir konuyu anlatasım yoksa karşıdaki insanın beni anladığını sanıp üç kelimeyle durumu aktardığım oluyor:

“Yufkacı, beyin, apartman.”

Hikaye tam da böyle başladı aslında…

Bizim üst komşunun dükkanı var.

Yufkacı…

Bir gün apartmanda düşmüş, gece yarısı…

Bağırmış ama sesini duymamışız…

Gece eve ambulans gelmiş…

Biz bütün olan biteni sabah öğreniyoruz.

Bu durum beni epey etkiledi.

Annem de olayların oluş şekline iki üç olumsuzlukta kendi ekleyebildiği için epey canım sıkkın evden çıktım.

Muhabir arkadaşlarla kahve içeyim dedim.

Tabi ben gene kilitli dönemdeyim.

Pek konuşasım yok ama bir yandan da şoku anlatmam gerekiyor.

Ne oldu diye sordular:

Ben de beni anladıklarını düşünerek:

“Yufkacı ya, düşmüş”

-Yufkacı kim?

-Ya var ya işte ünlü yufkacı, bilmiyor musun?

-Nerde ünlü?

- Bizim mahalledeki ünlü yufkacıyı bilmiyor musun? Herkes, bütün cafeler oradan alır yufkayı…

- Eeee?

-Eeesi düşmüş, durumu kötüymüş.

-Nerde düşmüş?

-Ya işte bizim apartmanda düşmüş, bağırmış, ambulans gelmiş, dikiş atmışlar…

-Özge ne diyor anlayan var mı?

-Yufkacı, düşmüş, apartman…

İşte bu üç kelimeden sonra kendime geldim.

Her gelene, “yufkacı, apartman, beyin” diyorlar…

Ne kadar süre güldüm bilmiyorum.

Sonra o “yufkacı” fıkraya dönüştü.

Her anlamadığımız konuda yufkacıya atıfta bulunduk.

Siz siz olun üç sözcükle hikaye anlatmaya kalkışmayın.

Ben anlattım ne oldu?

Yufkacı fıkrası doğdu…

He bu arada yufkacının o gün sağlık durumu iyiymiş!

O sebeple yazıyorum, hassas konulara gülmek haddimize değil elbet!

Birkaç dikiş atmışlar, çok şükür atlatmış!

Atlatmış ama benim onu bir fıkraya dönüştürdüğümü ve başkahramanının da kendisi olduğunu bilse…

Neyse…

Bilmesin…

Yetenekliyim ama durduk yere fıkra yazdım.

Bir sabah vakti, kahve içerken, yaşadığım bir tecrübe sonucu…

Hem de üç kelimeyle…

Şimdi birisi ne zaman bir konuyu anlamasa illa ki beni anıyor.

“Ahhh ulan bu da Özge’nin yufkacı fıkrasına döndü iyi mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi