Millet İttifakı yerel seçimde de sandıkta olacak.
CHP ve İyi Parti’nin 24 Haziran’da yaptığı birliktelik bu kez mahalli seçimlerde yarışacak.
Bunun için uzunca süreden bu yana görüşmeler sürdürülüyordu.
Bu görüşmeler uzadıkça da, özellikle Eskişehir’deki bekleyiş gergin bir hal alıyordu.
özellikle İyi Parti seçmeni bu konuda sabırsızlanıyor, artık her şeyin netleşmesini bekliyordu.
Bu konuda uyarıda da zaten bulunmuştuk…
Şehirde alıp başını giden dedikoduların artık sonlanmasının her iki parti lehine olacağını söylüyorduk…
Ki, söylentiler öylesine bir noktaya geldi ki;
İyi Parti’nin sadece Odunpazarı’nda değil, merkezde başka adaylar çıkaracağı yönünde bile yürümeye başlamıştı.
+++
Tam da zamanlaması iyi olan bir karar nihayet alındı.
CHP ve İyi Parti Eskişehir’deki anlaşmalarını tamamladı.
2 İlçe İyi Parti’ye bırakıldı.
Bir süredir söylenegelen Odunpazarı’nda aday çıkarma hesabı da hayata geçti.
+++
Seçime güanler kala artık her iki tarafında ekipleri bitamam oldu.
Kimin nerede nasıl yarışacağı, kimlerle yarışacağı hepsi belli!
Bundan sonrası ise siyasi matematiğe kalıyor.
O matematik kime yarayacak, kimden yana olmayacak, çok ince hesaplar gerekiyor.
Bu hesapların en önemlisi kuşkusuz Odunpazarı’nda CHP ve İyi Parti’nin aday çıkarmaları üzerine olacak.
çünkü;
Hem CHP, hem de İyi Parti iki adayla Odunpazarı’na çakıyorsa;
“Bunda vardır bir bildikleri” yorumunu kolayca yapabiliriz.
Onların matematiği belli ki, iki adaylı bir seçimin Millet İttifakı lehine olacağı yönünde…
+++
Diğer tarafta ise Cumhur ittifakının partileri var.
Volkan Doğan adı altında birleşerek seçime giriyorlar.
Onların hesabına göre de, İyi Parti’nin seçime girmesi sol oyları bölecek.
İki adaylı millet ittifakı, seçim matematiğini kendilerinden yana şekillendirecek…
+++
Bu denklemin kimden tarafa yarayacağını kestirmek zor!
Dediğim gibi, her iki tarafında kendisine göre bir hesabı var.
Ancak kimin hesabı sandığa uyar, galiba bu seçimin cevabı en zor sorusu olacak…
öZELE ARTIK SADECE BAŞARILI DOKTORLAR KAPTIRILMIYOR!
Başarılı insanların değerini çok sonra anlarız.
Nedense böyle bir huyumuz var.
Devlet kadrolarında da durum böyle değil mi?
Geçtiğimiz günlerde bir haber okuduk örneğin…
Yunusemre Devlet Hastanesi eski Müdürü Ahmet Seçkin, özel bir sağlık kuruluşunun genel müdürlüğüne getirilmiş.
++++
özellikle sağlık sektöründe, özel hizmet veren kurumlar başarılı insanları tarar bulur…
Devlette çalışan pek çok başarılı doktoru bir anda özel kuruluşlarda görebilirsiniz.
Ahmet Seçkin’e dair okuduğımuz haber de, bu kez sağlık yönetiminden özele bir geçiş olmuş.
Yani başarılı bir insanı özel sektör hemen kapmış…
+++
Oysa…
Ahmet Seçkin’in Yunusemre Devlet Hastanesi görevinden alındığı o dönemi çok iyi hatırlıyoruz.
ülkenin en iyi yönetilen hastanesi olarak bakanlık bile takdir etmişti.
Döner sermaye dağılımında, diğer hastanelerin de Yunusemre Devlet Hastanesi gibi olacağı bizzat bakan tarafından açıklanmıştı.
O halde Seçkin neden özel kuruma kaptırıldı?
Herşeyi didik didik edilen ancak hiç bir şey bulunamayan Seçkin, kimleri rahatsız etmişti?
+++
Uzatmayalım…
Sağlık sektöründe özele artık sadece doktorlar kaptırılmıyor…
Görünüyor ki, artık başarılı yöneticiler de bir bir özel sektöre kaptırılıyor…
Kamu yönetimi adına bizce üzüntü veren bir durum değil mi?
