"Türkiye'yi, Eskişehirspor yenilgisi ile tanıdım"
***
FC Mikkelin'i Es-Es turdan elemişti.
Mikkelen'in Başkanı da Olli Rehn'di.
Şimdi kendisi, Türkiye ile AB arasında müzakerelerden sorumlu.
Türkiye'nin gelişmişlik raporu dudaklarının arasında...
AB kapısının kulpu da yine kendisinde!
Ne var ki;
Rehn'in ne raporuna nede kapıyı aralamasına gerek yok!
Ülke göz göre orta çağa zaten kendi elleri sürükleniyor!
***
Bugünkü konumuz futbol!
***
Ülke spor medyası Fenerbahçe'nin, Sevilla maçına kilitlenmiş.
Ancak;
Sevilla'nın, Avrupa parlamentosundan sorumlu bir yöneticisi yok ya!
O yüzden Eskişehirspor'u haber yapanda yok.
Oysa EsEs, Sevilla'yı kupalardan eleyen 'ilk ve tek Türk takımı.'
Fener maçı oynanırken, satır aralarında söylenir, geçer bu durum.
'Bir Anadolu takımının' bu büyük başarısı hasıraltı edilir.
***
Sevilla zaferi unutulan EsEs'in, Antalya maçı var hafta sonu.
Kazanıldığında yuvaya dönüşün yolu açılacak.
Medya her ne kadar Fenerbahçe maçını yazsa da;
Türkiye bu maçı bekliyor olsa da;
Eskişehir, Antalya maçını konuşuyor.
Kentte kimsenin o maçla ilgisi, alakası yok.
AVM'lerden, küçük işyerlerine, sokaklarda, kahvelerde herkes Antalya maçıyla ilgili.
Zaten;
Bu şehri başkalaştıran da bu değil mi?
Olli Rehn'e Türkiye'yi tanıtan camia bu değil mi?
Sevilla'yı Porsuk'a gömen de, 'Eskişehir'in farkı' değil mi?
***
"Türkiye'yi, Eskişehirspor yenilgisi ile tanıdım"
Türkiye'yi hiç tanımayan birisine, bu sözü söyletebilmek,
Türkiye'nin Anadolu yüzünü Avrupa'ya gösterebilmek,
Anadolu'dan bir dev yaratmak...
Bu her kente, her kentin insanına özgü bir şey değil!
Ne diyordu büyük Atatürk?
"Eskişehir halkı seçkin niteliklerle bezenmiş bir halktır"
Cumhuriyet kurulurken de böyleydi,
1971'de Sevilla'yı yenerken de,
Mikkelin'i elerken de;
Antalya maçından önce de böyle...
Hiç kuşkusuz...
Gelecek yıl ondan sonraki yıllar da hep böyle olacak.
Eskişehir ve Eskişehir halkı;
Hep Anadolu'nun en büyük temsilcisi,
Her zaman o 'üstün niteliklerini koruyacak' bir kent kalacak