Artık Eskişehirspor’u konuşmalıyız…
çünkü ligde alınan sonuçlar şampiyonluğun kapısını araladı.
Geriye o kapıdan içeri girmek kaldı.
Bunun için de üç maçın kazanılması yetiyor.
★★★

Fakat;
İçinde bulunduğumuz lig, her an her şeyin yaşanabileceği bir lig olduğu için;
Denizli maçı öncesi camiada tedirginlik var.
Hele ki, ilk maçın Eskişehir’de kaybedilmiş olması;
Herkesin aklına “Acaba yine takılır mıyız?” sorusunu getiriyor.
Bu yüzden tüm kent şampiyonluk havasına girmiş olsa da;
Tedirginlikte bir taraftan devam ediyor.
“Kimsenin ağzını bıçak açmıyor!” desek yeri var.
Böyle olması son derece normal!
Tarihe baktığımızda, bu tür liglerden hep Play Off oynayarak çıkmışız.
Aynı maceranın yeniden yaşanması korkusu herkesin içine sinmiş durumda.
★★★

Ancak!
önümüzde duran gerçekler de var.
Mustafa Denizli ile birlikte takımın artan ivmesini görmezden gelemeyiz.
Hele ki son haftalarda artık rakiplerine gol yağdıran ve kalesini gole kapatan bir takımımız var.
Rakip Denizli’nin de artık ligde hedefsiz kaldığını düşünürsek;
Maçın bizden yana ağır bastığını söylemeliyiz.
Müsabakanın kazanılması için son iki haftada gösterilen mücadele gücü ve futbol oynama isteği sahaya yansıtıldığında her şey bizden yana olacaktır.
★★★

Unutmadan ilave etmek gerekir ki;
Son üç haftaya girilirken, bizden daha çok stres yapması gereken rakiplerimiz olduğunu da unutmayalım!
Hele ki Bandırma’nın yaptığından sonra, rakiplerin son üç haftada hiçte kolay maçlarının olmadığını kolayca söylemeliyiz.
Kısaca;
“Şampiyonluk için her şey istediğimiz kıvama gelmiş durumda.”
Bundan sonrası artık futbolcuların işi!
Onların da bu şampiyonluğu ne kadar istediğini bildiğimizden ve bunu başaracak güç ve yeteneğe sahip olduklarından dolayı, içimizde biriken tüm korkuları kenara bırakıyoruz.
Ve Denizli’den gelecek galibiyet haberine kilitleniyoruz.
Biliyoruz ki;
Bu maçın kayıpsız geçilmesi, bahsettiğimiz kapıya ilk adımı atmamız anlamına geliyor.
Haydi Es-Es, haydi…
Son 15 gün…