Zaman zaman partilerin adayları ile karşılaşıyoruz.
Sohbetlerde bulunuyor, siyasi gündem ile ilgili görüşlerimizi anlatıyoruz.
Ardından da partisi ve kendisinin çalışmalarını sorup, şanslarının ne olduğunu soruyoruz.
Aldığımız cevap klasik;
"Seçimi kesin kazanırım"
K K K
Tüm adaylar böylesine bir iddiada bulunurken ortaya nedenler koyuyorlar;
"Şu, şu nedenden dolayı kesin kazanacağım" diyorlar.
En çok söylenen neden malum ki, önce hemşehricilik.
Sonrasında ise;
"Halkın ilgisi muhteşem, görmelisiniz, kesin sandıktan ben çıkarım"
K K K
Bizim halkımız misafirperver olduğu için, kendilerini ziyarete gelen herkese dostane yaklaşıyorlar.
Aynı kahvehane bir adayın toplantısıyla dolup taşarken, ertesi gün aynı kahvehanede başka bir aday için yine aynı topluluk oluyor.
Yani, her aday için şu günlerde vatandaşın ilgisi her zaman büyük oluyor.
Özellikle 'sessiz kitle' dediğimiz o kesim, mutlaka ki çok iyi süzüyor adayları.
Çalışmalarını takip ediyor, basında yer alan açıklamalarını değerlendiriyor.
Seçimlerin kazanılmasında büyük yeri olan o sessiz çoğunluğun adaylara gösterdiği ilgi belkide adayların; "Asla kaybetmem" düşüncelerine neden oluyor.
Ancak; onca insan her şeyi tartıp süzdükten sonra sandıkta cevabını veriyor.
Ve arkasından pek çok adayın kırık kalpleri o sandığın içinde kalıyor.
K K K
İşin kısası, bugünlerde bir tane bile "Şansım az, kaybederim" diyen aday bulamazsınız.
Herkes seçimi kazanmış gibi...
Ancak, işin gerçeğini görmekte fayda var.
O Gerçekte;
Seçimleri sadece birer kişinin kazanacak olması...