Kişisel bilgi birikimi ve yaşam deneyimi zenginliğini de dikkate alarak, kendine güvendiğine, düşünce ve faaliyetlerinde kendinden emin olduğuna inandığınız (aile, iş veya arkadaş çevrenizden) bir yakınınıza şunları sorun: Başarıları ve başarısızlıkları hakkında ne düşünüyorlar? Önce akıllarına bunlardan hangileri geliyor? Bunları (hangilerini) hatırlamayı mı, yoksa unutmayı mı seçiyorlar?
Yaşam performansımıza olumlu düşünme anlayışı ile yaklaşmak kendimize olan güveni artırıcı etki yapar. Kendine güvenmenin ve kendinden emin olmanın pozitif düşünce yapısı ile yakından ilgisi var. Pozitif olma konusunda yükselme sağladığımız sürece yaşam performansımızı artıracak bireysel güveni de geliştiririz.
Özgüven sahibi kişiler genel olarak benzer bir zihinsel yaklaşım sergiler. Geçmişleri açısından dikkat ve ilgi odaklarına başarıyı koyarken, (zamanında gerekli dersi özümsemiş oldukları) başarısızlıkları ise anılarından silmeyi tercih ederler. Bir olumsuzluk veya başarısızlık meydana geldiğinde yapmamız gereken, nelerin doğru ve yolunda gitmediğini kavramaktır. Burada yaptığımız hataları ve bunlara ilişkin anıları sonsuza kadar beynimizde taşımak istemeyiz. Geçmiş hatalar ve negatif anılar zihnimizde konuşlanmaya devam ettikçe şu anımıza ve geleceğimize olan zararlı etkileri de sürecektir.
Şunu öğrenmemiz gerekir: Diyelim ki; hatalar yaptığımız veya başarısız olduğumuz bir olayı yaşadık. İlerleyen zamanda benzer hataları yapmamak için çıkaracağımız dersler var. Yaşanan negatif deneyimin ders niteliğindeki özünü aldıktan sonra olayın ve hataların zaman, mekân ve kişi detaylarına ihtiyaç kalmaz. Böyle bir durumda nasıl daha olumlu davranabileceğimiz konusunda bir yaklaşım geliştirir ve olayın kendisi ile duygusal yükünü sönümlemeye bırakırız. Zihnimiz bunu başarabilecek güçtedir. Hatalar ve başarısızlık geçmişte kalmıştır; elde ettiğimiz deneyim bizi kendinden daha emin ve güvenli bir konuma yükselmek için önemli bir adımdır.
Yaşananlar hakkındaki negatif duygu ve düşüncelerimiz adeta içine çeken bir bataklık gibidir. Böyle bir zorlu duruma düşmemeye dikkat etmemiz gerekir. Önemli bulduğumuz herhangi bir olay veya etkinlikten sonra bir film gibi geriye sarar, neleri doğru ve başarılı yaptığımızı inceler, bununla kendimizi iyi hissetmeye çalışırız. Filmi oluşturan gelişmelerin küçük bir bölümü doğru ve başarılı olarak değerlendirilebilecek nitelikte olsa bile olayın iyi yanlarını hatırlamak, başarabildiğimizi görmek ve bunu yoğun biçimde yeniden hissetmek teşvik edicidir.
Başarıyı kutlanacak anı haline getirmek gerekir. Bu konuda duygu-düşünce günlüğümüz yararlı bir hatırlatıcıdır. Başarıyı kayıt altına alın. Kendimizi güvenin azaldığı durumlarda bunlara göz atmak güven artıcı etki yapacaktır.
Kişinin kendine güvenmesi ve kendinden emin olması için tek bir alanda başarılı olması yetmeyebilir. Bu amaçla ölçülü biçimde, başarılı olduğumuz alan ve konu çeşitlemesine yönelmeyi düşünebiliriz. Bu yola çıkmak için kendimize başarılı bir kişi profili oluşturmamız gerekir. Hiç kuşkusuz; bu profilin gereklerini yerine getirmede bazı zorluklar vardır veya karşımıza çıkacaktır. Rahatlık ve kolaylık bölgemizi zorlayarak alan-konu çeşitlemesi yarattıkça başarabileceğimiz fırsatlar sayısı da artacaktır. Başarılı deneyim artışı, gelecek yaşamımız için kendimizden daha emin ve güvenli olmamızın yolunu da aydınlatacaktır.
Başarı bir şans işi değil; çalışma ve hazırlık konusudur. Kişi olarak gerekli biçimde donandığımızda ve ihtiyaç duyacağımız alıştırmaları yaptığımızda güven ve başarı birlikte gelecektir.
