2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

KENT KONSEYİ NE İŞE YARAYACAK?

Kent konseyi ilk kez toplandı...
Daha önce birkaç kurum tarafından bu türde girişimler olmuştu.
Malum ki; sonuncuları Tepebaşı Belediyesi'ne nasip oldu.
Birkaç belediye başkanı geldi konuştu gitti.
Sonra Eskişehir'le ilgili bilgiler verildi.
Katılanlar biraz slayt gösterisi izledi, her şey böyle kaldı gitti.
Kimsenin umurunda olmadı bu konseyler, toplantılar.
Yazık oldu gitti o kadar alın teri o kadar harcama...
Hepsi bir mum ışığı gibi söndü gitti.

Önceki gün bir konsey toplandı Eskişehir'de...
Adı yine 'kent konseyiydi'
Fakat bu kez durum farklıydı.
Durup dururken ortaya çıkan bir konsey değildi bu...
Kurulması yasalarla belirlenmiş bir konsey oluşuyordu bu kez.
Temeli Birleşmiş Milletlere dayanıyor.
Yani bir Birleşmiş Milletler Projesi bu...
Türkiye'de de 5393 sayılı belediye kanunun 76ncı maddesine girmiş.
Yasada konseyin kurulması zorunlu tutuluyor.
Kent konseyi yönetmeliğinin amacı ise şu şekilde açıklanıyor;
"Bu yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan konseylerin çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir"
Yasa belediye olan her yerde bu konseyin kurulması zorunluluğunu getiriyor.
Ve; seçimlerin üçüncü ayının ilk haftası konseyin toplanması gerektiğini söylüyor.
Belirtilen tarihte de Eskişehir'deki konsey toplandı.
Hemde daha en başından tartışmalarla...

Gazetelere de yansıdı konseydeki tartışmalar...
Yani üniversitelerinden, yerel yönetimlerine, odalarına, vakıflarına, STK'larına kadar tüm kentin bir arada olduğu bir yerde tartışma hemen başlayıveriyor.
Burada konseyin amacını bir kez daha okumanızı diliyorum.
Neydi?
'...kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukun korunması...'
Eskişehir bugüne kadar bırakın kent vizyonunu, bir televizyon açık oturumunda bile bir araya gelemedi. Gelinenlerde en başta dediğimiz gibi bir cılız ışık gibi söndü gitti.
Yani hemşehrilik bilincini artıracak bir tane adım atılamadı.
Bir bütün olup kentin hukukunu korunamadı.
Neden?
Çünkü herkes, herkesten daha fazla bildi bu şehirde...
Çok bilenler bir araya geldiğinde de hemen tartışmalar, kavgalar çıktı.
Olanda yıllarca Eskişehir'e oldu gitti...
Hiç kimse kusura bakmasın ki;
Bu kenti kent yapan yıllarca hep halkı oldu.
Yeniliği, teknolojiyi, üniversiteyi, öğrenciyi, medeniyeti, çağdaşlığı...
Bu kentteki insanlar kabul etti ve yaşamaya başladı.
Kentin halkı, kentini böylesine yükseltirken şehrini, bu kentin yöneticileri ise acaba ne yaptı?
Tek bir şey...
Sadece kavga, kavga ve yine kavga...

Eskişehir'in yıllardır yaşadığı tablodan sıyrılması,
Halkın yarattığı kalkınmaya yöneticilerinde destek vermesi,
Hemşehrilik olgusunun yeşermesi,
Kentin hukuksal alanda çok iyi korunması,
Daha fazla yeniliğin ve teknolojinin alınması, Daha çok hizmet görmesi,
Çok daha medeni, çağdaş ve çok daha bilinçli bireylerin yetişmesi,
Çevresine ve şehrine daha duyarlı insanların daha fazla olması...
Tüm bunların özlemini yıllardır duyar bu kent...
Halk ister bunu ama hiçbir kent yöneticiside kılını kıpırdatmaz.
Yapmak isteyenlerinde önüne bir set gibi dikilir çoğu kişi...
Çünkü ya yapacak olanı kıskanır, ya daha çok biliyordur yada başkanını yapmasını çekemez...
Sonra dışarıdan gelir bir Edirneli bakan, Eskişehirlilerin gözünün içine baka baka bütün eksikliklerimizi gidermeye başlar.
Eskişehir'de bu manzaraya bakıp keyif alır!!!
İşte bu yüzden, bu konsey artık işe yaramalı.
Her ne kadar yine tartışma ile başlasa da iyi ki sonu sükunetle bitti.
Şimdi sessizlik.
Herkes sussun konsey çalışsın.
Bakalım yukarıda saydığımız yılların hasretleri için düğmeye basacak mı bu konsey... Bekleyeceğiz ve göreceğiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi