
Gürcan Banger
Küçük Pasta Büyümezse...
Bir pastayı üretilen ve tüketilen olarak düşündüğümüzde; pasta küçük olunca herkese düşen dilim de küçük olacaktır. Bir kentin yarattığı hâsıladan daha büyük pay almak için komşunun payına göz dikmek yerine öncelikle pastayı büyütmek gerekir. Bunun yolu ise işbirliğinden, birlikte çalışmadan ve sinerji yaratmaktan geçiyor. Karşılıklı güven ve birlikte çalışma yeteneğine sosyal sermaye adı veriliyor. Sosyal sermaye düzeyi ne denli yüksek olursa rekabeti ve işbirliğini birlikte başarmak da o denli kolay ve zenginleştirici oluyor.
Sosyal sermaye; karşılıklı güven, işbirliği ve ortak çalışma becerisi demektir. Yüksek sosyal sermaye düzeyi, oluşması için sadece tarihin akışına bırakılamaz. Toplumun işbirliği ve ortaklık yeteneğini yükseltmek için düzenli ve planlı çalışmalar yapmak da gerekir. Bu sürecin sihirli kavramları ise saygı, hoşgörü, empati, iyi niyet ve sevgidir. özetle; pastayı büyütmek için bu sihirli kavramların gelişmesine katkı vermenin yolunu, yordamını bulmak lazım.
İşbirliği ve Ortak çalışma
çevremizde ekonomik işbirliklerinin veya ortaklıkların oluşmasındaki başarısızlık sıklıkla konuşulur. Hemşehriler olarak birlikte iş yapamadığımızdan şikâyet ederiz. Geçmişte yapılmaya çalışılmış çok ortaklı girişimlerin başarısızlıklarına işaret ederek örnekler vermeye çalışırız. Birlikte iş yapabilmek için, bir küme veya işbirliği ağı kurabilmek için niyetin ve finansın yeterli olduğu gibi bir kanıya sahibiz. Başaramadığımızda da genelde sorunun kaynağının teknik sorunlar veya finans olduğunu iddia ederiz. Birlikte iş yapmanın farklı boyutları olabileceği aklımıza bile gelmez.
Dünyada iş alanında kümelenmeler ve işbirlikleri hızla gelişiyor. Taylor’un işi küçük parçalara bölerek yapma anlayışı gelişerek işleri bir küme veya işbirliği ağı içinde birlikte yapmaya dönüştü. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde birlikte iş yapmanın, kümeler ve işbirliği ağları oluşturmanın örneklerini görüyoruz. Yine bu ülkelerde birlikte iş yapmak için finansal sermayenin dışında başka sermaye türlerinden de söz edildiğini görüyoruz.
Sosyal Sermaye
Sosyal sermaye; kişilerin, firmaların ve sektörlerin birlikte iş yapma, işbirlikleri oluşturma ve kümelenmelerde yer alma durumlarını anlatır. Ekonomik sektörlerde kümelenmeler ve işbirlikleri oluşturmak için bu birlikteliğe katılacak kişi veya işletmelerin sosyal sermaye düzeylerinin tespiti gerekir. Ayrıca kültürel sermaye olanaklarının incelenmesinde de yarar görülmelidir.
ülkemizde birlikte iş yapma kültürü eksikliği iyi bilinir. Ama bu alandaki sorunları gidermek için akılcı girişimlerde bulunduğumuz da söylenemez. Sosyal sermaye bir yatırım alanıdır. Bir kümelenme veya işbirliği ağı çalışmasına girişmeden önce sosyal sermaye düzeyinin nasıl dikkate alınacağı, bu alanda iyileştirmelerin neler olduğu ve mevcut sorunları nasıl giderileceği hesaplanmak zorundadır.
İhtiyacımız olan; önce topyekûn pastayı büyütmek ve işletmelerimizin ürettiği artı değer ve bu üretimi değerlendirme biçimidir. Katma değeri bulunduğu kente yatırmayı tercih etmeyen her işletme, kentten dışarı sermaye akıtıyor demektir. Bu akışı tersine çevirmemiz gerekiyor. üretmeden tüketerek zenginlik ve refah olmuyor. Kentin ekonomik büyümesi, sosyal ve demografi büyümesi ile eş olmalı. üretim büyümeli ama tüketim asla üretimi aşmamalı…