
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
LÜLETAŞINDA NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ?
Eskişehir turistik bir kent olma yolunda hızla ilerliyor.
Kente özgü ürünlerini daha iyi pazarlama yoluna gitse;
Belki bu yürüyüş daha da hızlanacak.
Sıcak sularından, çiğböreğine, kalabak suyuna kadar herşey...
Bunların en önemlilerinden birisi de kuşkusuz Lületaşı.
Kente gelen pek çok turiste lületaşından yapılmış, kenti simgeleyen ürünler sunabiliriz.
Ancak;
Şu ana kadar böyle bir değerlendirmeye giden olmadı.
Bir tek Odunpazarı Beleadiyesi'nin gayretleri ile Atlıhan'da oluşturulan tezgahlar var.
Odunpazarı gezisine katılan turistlere hitap eden tek nokta.
Bunun dışında yok.
K K K
Eskişehir'in kendisine has değerleri yıllardır değerlendirilmiyor.
Bunu defalarca dile getirdik.
Bu kez de Lületaşının nerede olduğunu, nereye gittiğini ve kentin bundan ne kadar kazanç sağladığını değerlendirelim.
Bunun içinde önce lületaşı devletin gözünde nerede?
Buna bir göz atalım.
K K K
Devlet lületaşını ne kadar önemsiyor, bunu öğrenmenin yolu Milletvekili Murat Sönmez'in verdiği soru önergesinde gizli.
Sönmez'in kentin çıkarlarına yönelik sorduğu sorular olmasa, gerçekten de pek çok şeyi öğrenemeyeceğiz.
Bu yüzden, önergede yer alan sorular ile Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın bizzat cevapladıklarına bakmadan önce, Sönmez'e teşekkür ediyoruz.
İşte soru önergesi ve cevapları.
Yorumlarını da yarına bırakalım.
K K K
Soru 1:
Arkeolojik çalışmalar, lületaşının 5 bin yıldır bilindiğini ve kullanıldığım göstermektedir. Lületaşı, Türkiye'de 1830'da Avusturyalılar tarafından Eskişehir'in Sepetçi ve Margı köylerinde bulunmuş ve yüzyıla yakın bir süre boyunca Avusturyalılar tarafından hammadde olarak ihraç edilmiştir. 1960 yılında hammadde olarak ihracının yasaklanmasına kadar Avusturyalılar tarafından dünyaya pazarlanan lületaşı "Viyana taşı" olarak tanınmıştır. Bugün dünya lületaşı rezervlerinin %70'i Eskişehir'de bulunmaktadır.
- Yörede bulunan lületaşı rezervinin ne kadarı devlet ne kadarı özel sektör eliyle
çıkarılmaktadır?
Cevap 1:
Eskişehir ili dahilinde verilmiş halen yürürlükte olan 7 adet lületaşı ruhsatı bulunmakta olup bu sahalardan S:32800 sayılı İşletme ruhsatı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne aittir. Diğer sahalar ise özel sektör tarafından işletilmektedir. Eskişehir ili dahilindeki bu sahalardan 2003 yılından bugüne kadar özel sektör tarafından toplam 721,3 ton üretim yapılmıştır.
Soru2:
Lületaşının Türkiye ekonomisine katkısı ne kadardır? 2003 yılından bugüne Türkiye'nin lületaşı ihracat rakamları nedir?
Cevap 2:
2003 yılından itibaren yapılan toplam lületaşı ihracatı 455.039 ABD $'dır. Yıl bazında yapılan ihracatın dağılımı aşağıda verilmiştir.
2003 yılı 127 999,33$
2004 yılı 100 152,96$
2005 yılı 116 268,57$
2006 yılı 88 684,11$
2007 yılı 21 017,45$
2008 yılı 917,44$
Soru 3:
- Her geçen gün azalmakta olduğu bilinen lületaşı ustalarına yönelik olarak uzun vadeli ve düşük oranlı kredi vermek gibi teşviklerde bulunmayı düşünüyor musunuz? Lületaşı sanat dallannda çalışan usta ve üreticilerimizi, benzer alanda çalışan diğer ülke üreticileriyle rekabet edebilecek noktaya getirmek için ne gibi girişimlerde bulunmayı düşünüyorsunuz?
- Hem Türkiye'nin hem de Eskişehir'in dünyaya tanıtımına katkıda bulunacak olan lületaşı ve el sanatının geliştirilmesi, korunması, gelecek kuşaklara aktarılması için herhangi bir girişiminiz olacak mıdır?
Cevaplar 3:
Ülkemizde lületaşı oluşumları, Eskişehir ve Konya İllerinde bulunmakla birlikte, en fazla ekonomik öneme sahip olan ve uzun yıllardan beri işletilenler Eskişehir ilinin yakın çevresinde yer almaktadır. Lületaşı, esas olarak pipo ve süs eşyası yapımında kullanılmaktadır. Lületaşı artık ve tozları ise preslenerek pipo astarları yapımında kullanılmaktadır. Lületaşı mamullerinin başlıca tüketimi ABD'dir. Bunun yanı sıra Almanya, İngiltere, Belçika, Hollanda, İsveç, Norveç, Fransa ve İsviçre diğer tüketici ülkelerdir.
Madencilikte ülke olarak ana hedefimiz; ülkemizi hammadde üretip satan bir kaynak ülke olmaktan çıkarıp, sanayii ile entegre olmuş, dünya pazarlarında katma değeri yüksek, uç ürünlerde söz sahibi bir ülke konumuna getirmektir. Bu hedefe ulaşmak İçin Bakanlığımca madencilik faaliyetlerine ivme kazandırmak, elde edilen katma değeri artırmak ve sektörde karşılaşılan sorunları gidermek amacıyla 2004 yılında hazırlanıp aynı yıl yürürlüğe konulan 5177 sayılı Kanun ile Değişik 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden çıkarılan Uygulama Yönetmelikleri ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılan bazı sorunların giderilmesi amacıyla 15.07.2007 tarihinde Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin bazı maddeleri ve 21.04.2007 tarihinde ise Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliğinde değişiklikler yapılmıştır. Gerek 2004 yılında yürürlüğe giren 5177 sayılı Kanun ve gerekse uygulama yönetmelikleri ile, hem bölgesel kalkınma hem de madencilik sektörünün ülke ekonomisine olan katkısının artırılması hedeflenmiştir.
Madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ve diğer teşviklerden yararlanması sağlanmış olup ürettiği cevheri yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için devlet hakkının %50 si alınmayarak maden cevherinin ara ve uç ürün haline getirilmesi teşvik edilmektedir.