Umut olmasa insanlar ne yaparmış? Nasıl yaşarmış? Gerçekten zor.
Önümüzde bir seçim var.
Bu seçimde Milletvekili olmak isteyen aday adayları.
Önce aday olacaklar, ardından da milletvekili olup, meclise gitmeyi hedefliyorlar.
Hepsi öylesine kaptırmış ki kendisini.
Tamamına yakını "Bu iş oldu" gözüyle bakıyor meseleye.
Hepsi parti yönetimlerinde bulunan birileriyle konuşmuş.
Hepsi "Tamam kardeşim senin işin" sözünü almış.
Hepsine "seni yapmayacağız da kimi yapacağız" denilmiş.
Öyle bir hale gelmişler ki, "Galiba benden iyisi yok" demeye başlamışlar kendi kendilerine.
Öylesine havaya kaptırmışlar ki kendilerini, direkt milletvekili listesinin seçilebilir yerine daha şimdiden oturmuşlar.
Üstelik...
6 kişilik listede olmayı da geçmişler.
İlk üç sırayı hak görmeye başlamışlar resmen.
Her biri "Öyle 4'e, 5'e, 6'ya koyarlarsa asla kabul etmem. Bu sıralar bana yakışmaz" der olmuşlar.
Bazıları, adaylık sürecinde yapacağı seçim çalışmalarının organizesine bile başlamış.
Bazıları, Ankara'da oturacağı evin araştırmasına bile koyulmuş.
Kimi, mazbatayı aldığında yapacağı konuşmanın planlamasını dahi yapmış.
Kısacası...
Şu anda ne kadar aday adayı varsa, hepsi kendisini listenin ilk üç sırasında, Yani seçilebilir yerinde görüyor.
Aday adaylarının tamamı, daha aday ilan edilmeden, kendisini milletvekili olmuş hissediyor.
Yukarıda da söyledik.
Umut olmasa insan yaşayamaz.
Bu gün aday adayı konumunda bulunanların tamamı umutla yaşıyor.
Ama her şeyin olduğu gibi umudun da bir sonu var.
Listeler açıklandığında aday adaylarının büyük bir kısmı hayal kırıklığı yaşayacak.
Seçim yapılıp sonuçlar açıklandığında da adayların bir bölümü aynı hayal kırıklığını tadacak.
Bugün, kendisini milletvekili görenlerin sadece 6'sına vuracak piyango.
Diğerleri yeni bir umut için 4 yıl bekleyecek...

*************************

Öyle projeler vardır ki, ne kadar gerekli olduğu zamanı geldiğinde anlaşılır...

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Almanya'ya gidiyor.
Burada yaptığı ziyaretler sonucu, güneş yoksunu olan Almanya'nın hemen her yerinin "Güneş panelleri" ile kaplı olduğuna şahit oluyor.
Rakamları öğrendiğinde ise büyük bir şaşkınlık yaşıyor.
Zira...
Almanya, güneş gören bir ülke olmamasına rağmen, güneş panellerine yaptığı yatırımlardan ötürü, ülkenin elektrik ihtiyacının yarısının, bu güneş panelleri sayesinde giderildiğini öğreniyor ki, bu korkunç bir rakam.
Gelir gelmez, Tepebaşı Belediye binasının üzerinde bir yerde, bir deneme yapılıyor güneş panelleri ile.
Başarılı oluyor bu deneme.
Bunun üzerine, binanın çatışı olduğu gibi tam 396 güneş paneliyle kaplanıyor.
Sonuç: Büyük bir başarı.
Çatıya kurulan güneş panelleri sayesinde, belediye binasının yıllık elektrik ihtiyacının yüzde 20'si karşılanıyor.
Diğer bir deyişle, Belediye kendi harcadığı elektrikten yıllık yüzde 20 kar ediyor ki, bu da korkunç bir rakam.
Üstelik belediye'nin bu uygulamasına harcadığı kaynağın bir bölümü de BEBKA tarafından hibe yoluyla karşılanıyor.
xxx
Ahmet Ataç ve Belediye yöneticileri bu kez "Sınırlar genişledi. Genişleyen sınırlar içinde Tarım yapılan yerler var. Benzeri bir modeli tarımda sulama için neden kullanmayalım ki?" diyerek, yeni bir proje hazırlıyor.
Hazırlanan proje basit anlamıyla tarımda güneş enerjisi ile sulama yapmak.
Çiftçiye yüzde 80 elektrik tasarrufu sağlayacak bir proje bu.
Bu da uygulamaya konuluyor, üstelik diğer proje gibi yine BEBK belirli bir ölçüde hibe sağlıyor.
xxx
Şimdi...
Bazı projeleri duyarsınız ama, üzerinde pek de durmazsınız...
Olağan, rutin, basit projelermiş gibi gelir ilk bakışta.
Çok da önem vermezsiniz sözün kısası.
Ama öyle bir an gelir çatar ki, bu önemsemediğiniz projelerin aslında ne denli önemli ve gerekli olduğu çıkar ortaya.
Tıpkı: Tepebaşı Belediyesinin Güneş enerjisini değerlendirme projelerinde olduğu gibi.
Geçtiğimiz günlerde tüm yurtta Elektrikler kesildi.
Kesinti ile ilgili en çok yapılan yorum ise, Türkiye'ye elektrik sağlayan ülke ve firmaların bir gözdağı olarak algılandı.
Dahası...
Yapılan kesintinin, bundan sonra da her an yapılabileceği ve Türkiye'de hayatı durdurabileceği mesajı yerleşti kafalara.
İşte bu elektriksiz kalınan saatler de, Tepebaşı Belediyesinin ne denli doğru ve haklı bir projeye kafa yorduğunu açıkça gösterdi sanırız...

*************************
*************************

Hiçbir grup toplantısını kaçırmıyor

AKP Eskişehir eski Milletvekillerinden Fahri Keskin, Salı günleri yapılan AKP Meclis grup toplantılarının adeta gediklisi.
Her Salı günü, Mecliste parti grup toplantısına katılmak üzere Ankara'ya gidiyor.
Geçtiğimiz Salı günü yapılan ve başbakan Davutoğlu'nun konuşma yaptığı grup toplantısına da katılmış.
Tam da elektriklerin bütün Türkiye'de gittiği saatlere denk gelen grup toplantısında, başbakan Davutoğlu'nun "Elektriklerin gelmesi için dua edelim" çağrısına uyan Fahri Keskin, grup toplantısına katılan milletvekili ve davetliler ile birlikte elektriklerin gelmesi için dua etmiş.
Ve o anda çekilen fotoğrafa da bu şekilde dua ederken yansımış...