Eskişehir, altın ve gümüş madencilerinin hedefi haline geldi.

Çevre ve insan sağlığı açısından oluşturdukları tehlike büyük…

Önlemek için büyük mücadele veriliyor.

Ne yazık ki, tehlikeler tamamen savuşturulabilmiş değil…

Bir tehlike durdurulmadan bir başka tehlike ortaya çıkıyor.

Tehlikeyi yaratanların çevre insan sağlığını umursamadıkları ortada… Öyle olmasalar bu kadar saldırgan olmazlar.

Çevre ve insana karşı umursamazlıkları bilinirken şimdi anlaşıldı ki yasaları da umursamıyorlar.

Bu konuda somut göstergeler var.

Birisi Kaymaz’da…

Var olan ‘’zehir havuzları’’ yeterli gelmemiş olacak ki yeni bir ‘’zehir havuzu’’ yapılmak isteniyor.

Nedeni de oldukça düşündürücü…

Çanakkale’de çıkartılacak cevherlerin Çanakkale’de işlenmesine izin verilmedi.

Cevher, kamyonlarla Eskişehir’e taşınarak işlenecek…

Yani Çanakkale’ye yaptırılmayan ‘’zehir havuzu’’ Eskişehir’e yapılacak…

‘’Eskişehir sahipsiz bir kent’’ deyince kızanlar oluyor.

Hiç boşuna kızmasınlar.

İşte sahipsizliğin kanıtı…

‘’Eskişehir sahipsiz bir kent’’ olmasa Çanakkale’ye yaptırılmayan ‘’zehir havuzu’’ Eskişehir’e yapılabilir mi?

Elbette ki yapılamaz…

Akılların ucundan bile geçirilemez…

Acı da olsa ‘’sahipsizlik’’ gerçeği ortada…

Neyse…

Yeni ‘’zehir havuzu’’ yapımını önlemek için büyük mücadele verildi.

Mahkemeden ‘’yürütmeyi durdurma’’ kararı da alındı.

Bu karar üzerine çalışmaların durdurulması, tek çivi bile çakılmaması gerekir.

‘’Eskişehir sahipsiz bir kent’’ ya, bu mahkeme kararı hiçe sayıldı.

İddialara göre ‘’zehir havuzu’’ yapımı devam ediyor.

Olacak şey değil…

Bu ne fütursuzluktur böyle…

İddialar kamuoyu gündemine taşındı.

Yetki sahiplerinin anında harekete geçmesi gerekirdi ama ne gezer…

Harekete geçmedikleri gibi seslerini de çıkartmıyorlar.

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü olayı TBMM’ne taşıdı.

Yazılı soru önergesi verip sorular yöneltti.

“-Eskişehir 1. İdare Mahkemesi’nin yürütmesini durdurduğu ve iptal ettiği 3. Atık Maden Depolama Tesisi projesinin inşasına kim veya kimler izin vermiştir?

-Yargı kararlarına rağmen, iptal edilen projeye ilişkin inşaat faaliyetleri neden denetlenmemiş ve durdurulmamıştır?

-Bu süreçte sorumlu idari makamlar hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? -Sarıcakaya Altın ve Gümüş Madeni projesine yönelik Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararına karşın, faaliyetlerin devam ettiği yönündeki iddialar doğru mudur? Doğru ise bu hukuksuzluğun önlenmesi adına Bakanlığınızca ne tür adımlar atılmıştır?

-ÇED olumlu kararlarına ilişkin mahkemelerce alınan yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen projelerin uygulanmaya devam etmesi, Bakanlığınızın denetim ve müdahale mekanizmalarında bir eksiklik olduğunu göstermekte midir?”

Sorular böyle…

Muhatabı da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum…

Eskişehir’de İl Müdürü var.

Bugüne kadar ağzını açıp tek laf etmedi.

Kendisine benzeri sorular yöneltildi.

Ne var ki, boşuna…

Soruları duymazdan görmezden geldi.

Eskişehir’deki İl Müdürü’nün yanıtlamadığı sorular Ankara’daki Bakan tarafından yanıtlanır mı?

Bilemiyoruz…

Bekleyip göreceğiz…