Vedat Alp
Muhasebecileri ayağa kaldıran uygulama
Türkiye’de uygulanan vergi sistemi için ‘’adil’’ demek olanaksız…
‘’Adil’’ diyen de yok zaten…
Vergi sisteminin ‘’adaletsiz’’ olduğu konusunda görüş birliği var.
Ancak düzeltilmesi konusunda en küçük bir çaba yok.
Aynı şekilde ‘’kayıt dışılık’’ da ülkenin bir gerçeği…
Bunu yarattığı kayıp da çok büyük…
Bu da tartışma götürmez bir gerçek.
İktidarın ‘’vergide adalet sağlama’’ yolunda bir çabası yok.
Akılların ucundan bile geçmiyor.
Buna karşın ‘’kayıt dışılığı’’ ve ‘’kaçağı’’ önlemek için değişik yollar aranıyor.
Mükellefler ‘’sıkı markaj’’ altında…
İşyerleri dolaşılıp ‘’hasılat raporu’’ bile alınıyor.
2026 yılı ile birlikte yürürlüğe konulan bir uygulama var.
‘’Götürü usulde vergi’’ kalktı.
Esnaflar artık defter tutup beyanname verecekler.
Yeni uygulama esnafları ayağa kaldırdı.
Uygulama ile gelen yükleri kaldıramayacaklarını söylüyorlar.
Bu uygulamaya tepkiler büyükken yeni bir tebliğ ile anlaşılmaz bir yöntem getirildi.
Tebliğ ile ‘’defter tutma ve beyanname verme’’ yetkisi esnaf odalarına verildi.
Gerekçesi ile ilgili bir açıklama yapılmış değil…
Aynı şekilde ‘’hukuki’’ olup olmadığı da tartışmalı.
Bu yeni yöntem de muhasebeci ve mali müşavirleri atağa kaldırdı.
Eskişehir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ersin Karakoç, bir açıklama yaparak tepkileri ortaya koydu.
Karşı çıktıkları yanlar oldukça fazla…
‘’…Muhasebe, finansal raporlama ve beyanname birbirinden ayrılamayacak bütünlüktedir. Muhasebe yapmak, mali tabloları hazırlamak, gerçek ve doğru mali verileri sağlamak, denetlemek, raporlamak ve beyanname vermek, dünyanın her yerinde olduğu gibi Ülkemizde de mali müşavirlerin işidir.
Mali müşavirlik bütün bu konularda güvence veren, sorumluluk alan ve hesap veren meslektir. Hiçbir teknik bilgisi olmayan ve oy kaygısıyla hareket edebilecek olan esnaf odalarına veya birliklerine muhasebe ve vergi konusunda yetki verilmesi, aslında kapsama yeni alınan bu mükelleflerin Mali İdare karşısında başıboş ve denetimsiz bırakılması dışında hiçbir anlam ifade etmemektedir.’’
İtirazları bu kadarla sınırlı değil…
Oda Başkanı Ersin Karakoç, uygulamanı sakıncalarını ortaya koyarken sorular da yöneltiyor.
‘’…Esnaf odalarının yöneticileri, yanlış tutulan muhasebe kayıtlarından ve gerçeğe aykırı beyannamelerden tıpkı meslek mensuplarımız gibi tüm mal varlıkları ile sorumlu olacak mıdır?
Mükelleflerin sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerinde bu odaların yöneticilerine iştirak ve vergi suçu raporu yazılacak mıdır?
Hiç değilse bu yöneticilerin bir disiplin sorumluluğu olacak mıdır?
Gerçek usulde vergilendirilecek bu kadar mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve bilgi ile odalar tarafından tutulacaktır?
Bu esnafların mevzuatta yer alan yükümlülüklere uyup uymadıkları kim tarafından kontrol edilecektir?
Örneğin bir mükellefe vergi idaresinden izaha davet yazısı geldiğinde bu mükellefin müşavirliği Oda tarafından yapılacak mıdır?
Doğru yönlendirmeler yapılmadığında esnafın uğrayacağı zararın sorumlusu kim olacaktır?’’
Sorular son derece önemli…
Tebliğde sorulara yanıt bulmak olanaksız…
Hazırlayanların bir yanıtı var mıdır bilemiyoruz.
Varsa kamuoyuna da açıklamalılar.
Bu yeni uygulamanın kim ya da kimler tarafından hazırlandığını bilemiyoruz…
Ancak işin uzmanlarına danışılmadan ‘’ben yaparsam olur’’ anlayışı ile hazırlandığı kesin…