Öğrenen İşletme



Ekonomik ve teknolojik değişim ile birlikte işletmenin öğrenme fonksiyonu da farklılaşıyor. Yeni çağın başarılı işletmelerinin özelliklerinden birisi olarak öğrenme kavramından söz edilebilir. 1990’lı yılların başlarında gündeme gelen bu konu ile birlikte bu tür işletmelere “öğrenen işletme” adı verilir. örgütsel öğrenme sürecinde işletmenin ilişki içinde olduğu bağlı unsurlar etkili olur. öğrenmeye neden olan faktörler arasında kaynaklara yapılan yatırımları, insan kaynaklarına ilişkin politikaları, diğer iş paydaşları ile olan etkileşimi sayabiliriz.

öğrenme
İşletme açısından öğrenme, –bir proje gibi başlayıp biten değil– uzun erimli bir faaliyettir. Hem yönetimi hem de çalışanları ikna ve teşvik eden stratejiler kapsamında sürdürülmelidir. Eğitimin içeriğine bağlı olarak; geleneksel işletmelerde yönetimin kaynak ayırmak istemediği ölçüde maliyetli olabilir. öğrenme sadece işletme içi kaynaklı bir süreç değildir. çok boyutlu olarak kurum içi ve dışı, yurt içi ve dışı eğitim, danışmanlık, tasarım, inovasyon, ar-ge ve ür-ge kuruluşlarından destek alınabilir.

İşletmelerde öğrenme anlayışı, yönetici veya çalışanlardan bazılarının bir eğitim etkinliğine katılmaları şeklindedir. Hâlbuki öğrenme süreci, bir eğitimi izlemekten çok daha kapsamlı bir konudur. öğrenme sadece bilgi edinmeden ibaret olmayıp aynı zamanda deneyim kazanma ve uygulamalı yetenek geliştirme anlamına gelir.

Bir diğer önemli konu ise öğrenmenin kişilerin bilgi ve deneyim edinmesinin ötesine geçilerek takım deneyimlerinin ve kurumsal yordamların geliştirilmesidir. Bu çerçevede pozitif örgütsel öğrenme, işletmenin insan kaynaklarının davranış biçiminin değiştirilip dönüştürülmesini hedefler.

Yukarıda değindiğim gibi; öğrenme (özellikle teknolojik öğrenme) konusunun işletmenin stratejileri ile yakından ilgisi var. Teknolojik öğrenme geçmişten geleceğe doğru birikimli bir süreçtir. Dün ve bugün ne yaptığınız, gelecekte neler yapabileceğinizi etkiler. Bu nedenle örgütsel öğrenmenin, ‘eğitime gitmekten’ çok daha kapsamlı biçimde ele alınması gerekir.

Bilgi
Bilgi çağı adı verilen bu dönemde bilgi sözcüğü, iş kültürü açısından çok daha sık kullanılır oldu. Gerçekten bilgi, günümüz işletmesi açısından kurumsal kimliği ve rekabetçilik yeteneğini belirleyen önemli bir niteliktir. İşletmeler, bilgi üretiminde ve iç dolaşımda uzmanlaşmış kuruluşlardır. Yaşadığımız çağda işletmelerin geleneksel dönemden kalma sermaye ve emek yoğun işleri, bilgi yoğun iş ve faaliyetlerle ikame ediliyor.

İşletmenin sürdürülebilirliği, rekabetçiliği ve değer üretme gücü açısından bilginin önemini tespit etmek yeterli olmaz. öncelikle bilgi; edinilmesi, üretilmesi, yayılması ve kullanılması açılarından yönetilmesi gereken bir işletme unsurudur. Bilginin problem çözme, deney yapma, prototipleme ve benzeri süreçleri nasıl entegre edileceği ise bilgi yönetimi bağlamında bir başka önemli konudur.

Bilgi çağı olgusu, bilginin baskın üretim faktörü olmaya başlaması yanında bilginin pazarlanabilir bir mal haline geldiğini ifade eder. İnovasyon, tasarım ve nihayet (patent vb. gibi) fikri mülkiyet, bilginin ticarileşmendeki belli başlı köşe taşlarıdır.

Bilgi, sadece bilişim ortamlarında depolayıp erişerek yararlandığımız bir değer değildir. İşletmenin bilgi varlığı, kişilerin bireysel yetkinlik ve yeteneklerinden kurumun bir bütün olarak iş modeline kadar geniş bir bağlama sahiptir. Açık veya kapalı bilgi formları, işletmenin değerini belirleyen unsurlar arasında yer alır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi