İnsan birine kızıyor.

Kalbinden çıkarıyor öfkesini…

İnsan kafayı birine takıyor.

Kalbiyle düşünüyor, takıntısı kalbine yük oluyor.

İnsan geçinemiyor.

Kalbine kesiyor faturayı, savaşı onunla başlıyor.

İnsan birine aşık oluyor.

Karşılık görmedi mi, enkazın altında kalbi kalıyor.

İnsan biriyle siyaset tartışıyor mesela…

Seçim günü mü geldi, kalbine yükleniyor.

Her şey istediği gibi gitmiyor bazen insanın…

Yine kalbe isyan ediyor.

Çalışıyor olmuyor, çok çalışıyor yine olmuyor, çalışmıyor hiç olmuyor.

Bütün öfke kalbine yine…

Hatta bazısı öyle acımasız ki…

Kalpsizliğinin faturasını kalplilere kesiyor.

Kalpli ne yapsın, yine kalbine yükleniyor.

Yani anlayacağınız kalp “kriz” geçirmekte haksız mı?

Yaşam zorlaştı, insanlar ekonomik buhran başta olmak üzere birçok sorunla mücadele ediyor.

Tahammül kalmadı.

Sabır tükendi.

İnsan gergin, sinirli, öfkeli…

Eee sonunda “kalbe” oluyor olan…

Hatta dayanmıyor da duruyor.

Son günlerde kalp krizi oranında epey artış yaşandı biliyorsunuz.

Kimi duysam kalp krizi geçirmiş diyorlar, kimi görsem kalp krizi geçirdim diyor.

Benim elbet “bilimsel” açıklamalarım yok.

Başarıları dünyada duyulan Kardiyoloji uzmanı Bülent Görenek geçtiğimiz gün konuk oldu gazetemize…

Kalp krizinin nedenlerini açıkladı.

Alınması gereken tedbirleri duyurdu.

Ukalalık değildir amacım…

Zorlaşan yaşam şartlarına…

Kalp artık dayanmıyor, isyan ediyor gibi geliyor.

Nacizane yorumum…