
Gürcan Banger
Olumluluk Yolunda Adım Adım Gelişmek
Neden olumlu olmalıyız? Olumlu düşünme felsefesini oluşturup özümsemenin altındaki mantıksal çerçeve nedir? Hepimiz sağlıklı, neşeli, yaşam sevinci dolu ve mutlu bir yaşamı hak ediyoruz. Günümüze kadar insanın zihin ve beden sağlığı konusunda yapılan çalışmalar gösterdi ki, pozitif düşünme ve yaşama yaklaşımı hak ettiğimiz mutlu yaşamı elde etmede önemli bir yaklaşımdır. Yaşama, insana ve evrene bakışımız ne olursa olsun, en değerli varlığımızın bize ‘tahsis edilmiş’ zaman dilimi, yani öz yaşamımız olduğuna kuşku yok. Bunu ise çok yönlü olarak mutlulukla ve iyilikle dolu geçirmek büyük oranda elimizdedir. Bunu yapabiliriz.
Olumlu düşünme ve yaşama adına kişisel felsefemizi inşa ederken üç temel dayanağımız var. Bunlar başarı, özsaygı ve denetim ihtiyaçlarını sağlıyor olmamızdır. Bu üçlü dayanağın farkında olduğumuzda problemlerin duygusal ve düşünsel krizler haline dönüşmesinin önüne geçebilir; akıllı yaklaşımlar geliştirerek her biri için çözüm sürecine girebiliriz. İkinci ana nokta, herhangi bir negatif durum veya olay karşısında aceleci bir duygu-düşünce durumuna savrularak bir panik sarmalının bizi teslim almasına izin vermemizdir. Eğer bir olumsuzlukla karşı karşıya isek çok kısa bir süre için de olsa kendimize tekrar akıllı ve objektif konuma dönmemizi sağlayacak soluklanma imkânını tanıyabiliriz. Böylece konunun önem, boyut ve çerçevesini biraz daha sağlıklı görmemiz mümkün olur.
Günlük yaşantımıza şöyle bir göz atın. Canımızı sıkan ufak bir durum oluştuğunda, hızla onu büyütüp çeşitlendirme ve yaygınlaştırma girdabına kapılıyoruz. Sonuçta bir anlık olumsuzluk bir çırpıda koca bir günün bir felakete dönüşmesine yol açıyor. Kendimizi bu tür girdaplara savrulma ihtimalinden kurtarmayı öğrendiğimizde olumluluk felsefemizi geliştirme içselleştirme yolunda önemli adımlar atmaya edebiliriz demektir.
Bazen bir problem peş peşe gelen gelişmelerle hızla büyümeye başlar. Adeta küçük bir kartopu ölçüsündeki problem hızla büyüme eğilimi gösterir. Böyle bir durumda krizi önleme girişimi, gelişmekte olan sürece bir ‘olumluluk aşısı’ yapmayı gerektirir. Böyle yaparak olumsuzluğun ilerlemesine engelleyici bir etki yaparken, aynı zamanda kendimizi de olumlu yönde motive etmiş oluruz. Bu ‘aşı’ konusunda önemli olan yan, bize küçük de olsa başarı duygusunu yaşatacak olan motivasyon yönlü bir adım atmaktır.
Kötü başlayan bir gün giderek özsaygı düzeyimizin düşmesine ve kendimizi değersiz hissetmemize neden olabilir. Böyle bir durumda mümkün olan en kısa sürede daha iyi bir duygu-düşünce konumuna geri dönmemiz gerekir. Yapılabilecek hata ise ters tepki yapacak bağımlılıklarla bu durumu çözmeye çalışmaktır. Alkollü içecekler, doktor öneri ve denetimi dışında ilaç kullanımı, şekere veya şekerli gıdalara yönelmek veya aşırı gıda tüketimi bu hataların sık rastlanan ilk sıralarında yer alır.
Rahatlatıcı beden hareketleri yapmak, iç açıcı bir ortamda yürüyüş yapmak, hoş bir kokuyu içe çekmek, zor olmayan bir kitap ya da yazı okumak ya da masaj yaptırmak zihin-beden sağlığımıza daha yararlı etkiler yapacak, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır. Bir başka iyi fikir bizi tanıyan ve dinlemeye istekli olan bir kişi ile konuşmaktır. Ona duygu ve düşüncelerimizi anlatarak ne türden pozitif geliştirme önerileri olduğunu sorabiliriz. Bu ihtiyaç, aynı zamanda insanın gerçek arkadaşları olmasının önemini ve değerini ortaya koyar.
Problem karşısında kriz riskinden kurtulmak için bir diğer öneri de örneğin masamızı ve yaşam-çalışma çevremizi düzenlemektir. Ardından yapılacak işleri listeleyebilir, bir öncelik sırası oluşturabiliriz. Günün devamında neler yapacağımıza dair bir küçük plan yapabiliriz. Bir telefon konuşması veya iş ortamında durumu değerlendiren bir toplantı ufuk açıcı olabilir.
Bazen kendi zihnimiz ve takıntılarımız içinde sıkışıp kalırız. Başka kişilerin duygusal ve düşünsel katılımı yeni açılımlar yaratır. Özetle; krize dönüşebilecek problem karşısındaki en değerli yaklaşım akıllı olmayı seçmek, bağımlılıklara takılmamak, problem karşısında güç, enerji ve motivasyonumuzu artıracak eylemlerde bulunmaktır.