Siyasette ısrarla sürdürülen bir yanlış var.
Neredeyse “gelenek” haline geldi.
Yapılan işe değil yapanın kim olduğuna bakılır.
Yapılan işin doğru olup olmadığı hiç önemsenmez…
Yapan “rakip” ise, yapılan son derece doğru olsa bile karşı çıkılır.
Yapan “bizden” ise de yapılan iş son derece yanlış bile olsa can siperane savunulur.
Taraflar birbirlerini dinleme gereğini bile duymazlar.
Dahası, karşı tarafın tavrı ya da söyledikleri doğru bile olsa hiç dikkate alınmaz…
Bu konudaki örnekler oldukça fazla…
Eskişehir’deki örnekler de saymakla bitirilemeyecek kadar çok.
Dün, “gelenek” haline gelen yanlış bozuldu.
Bozan, AK Parti eski İl Başkanı Dündar Ünlü…
Yaptığı bir açıklama var.
Odunpazarı bölgesinin yayalaştırılmasıyla ilgili…
Kemal Zeytinoğlu Caddesi ile caddeye bağlı sokakların araç trafiğine kapatılmasın doğru buluyor.
Bunu da gizlemeyip kamuoyuna açıklıyor.
Diyor ki;
“Türkiye’de ve diğer ülkelerde turistik bölgelerde trafik akışı yoktur. Bunun böyle olması gerekir.
Herkes, aracıyla her şeyin dibine varma gibi bir niyet ortaya koyuyor ama bu doğru bir şey değil. İnsanların ‘aracımızla o turizm bölgesinin dibine varalım’ demesi, bunu istemesi yönetimin de buna çanak tutması doğru bir şey değil.
Bizim bu tür değerleri korumamız gerekir. Hem turizm bölgesini hem şehrimizi korumamız gerekir. Dolayısıyla böyle kararlar alınması lazım ki bizim geleceğimiz ve o değerlerimizi koruyabilelim. Yoksa bunu günlük düşünürsek her şey berbat ederiz ve geleceğimizi de yok ederiz.
Bu tür turizm bölgeleri açısından ve hem de diğer meseleler açısından daha geniş perspektifte bakmamız lazım olaylara. Eğer günlük veya politik bakarsak doğru yapmamış oluruz. Ben bu kapanmanın şehir adına doğru olduğunu düşünüyorum. Esnaf adına da doğru olduğunu düşünüyorum. İki üç gün sonra herkes normal hayatına döner daha da artar oradaki esnaf da rahat eder.”
Dündar Ünlü, yayalaştırma kararını doğru buluyor.
Ortaya koyduğu gerekçeler de var.
Gerekçelere itiraz etmek olanaksız…
Ortaya koyduğu tavır doğru…
Ancak bugüne kadar benzeri pek görülmedi.
Eskişehir siyasetinde “bir ilk” bile sayılır.
O da bunu biliyor.
Onun için olsa gerek ki, gerekçesini de açıklıyor.
Diyor ki;
“Yaşanan tartışmalar doğru değil.
Olaylara doğru mu yanlış mı diye bakmamız lazım. Şehir adına bu doğru mudur, yanlış mıdır diye bakmamız lazım. Kararları benim karşı olduğum kişi vermiş, ona yanlış dersek bu doğru bir yöntem değil. Benim şahsi fikrim alınan karar bu şehir adına doğrudur.”
Başlangıçta dile getirdik…
Ülke ve kent siyasetinde ısrarla sürdürülen, neredeyse “gelenek” haline getirilen bir yanlış var.
Dündar Ünlü, doğru bir yaklaşım sergilerken bu yanlışı da anımsatıyor.
İyi yapmış…
Sergilediği tavır, aslında sergilenmesi gerek bir tavır.
Ancak “bir ilk” olduğu için “ders alınacak tavır” bile denilebilir.
Umarız ki, yanlışın düzeltilmesi yolunda bir başlangıç olur.