Türkiye’de ne zaman neyin olacağını kestirmek olanaksız…
Her an her şey olabilir.
Oluyor da zaten…
CHP’ye yönelik çok yönlü bir operasyon var.
Belediyelerle başlayan operasyon doğrudan partiye yöneldi.
Soruşturmalar, davalar birbirini izliyor.
Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultayın iptaline yönelik açılan bir dava var.
Duruşması 15 Eylül 2025 tarihinde…
‘’Kayyum atanması’’ olasılığı tartışılıyor.
Hukukçuların tamamına yakını ‘’olmaz’’ diyor.
Ancak Türkiye burası…
Ne olmazlar olduruluyor.
Olmasını bekleyenler de var.
En baştaki de Kemal Kılıçdaroğlu…
Seçimle kaybettiği koltuğa mahkeme kararı ile oturmak istiyor.
Kendine göre ‘’program’’ bile yapmış…
Genel başkan olarak girdiği tüm seçimleri kaybetti.
Hazmedilemeyecek olanları bile hazmetti.
Buna karşılık genel başkanlığı kaybetmeyi hazmedemiyor.
Sergilediği tavır karşısında söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor insan…
Aslında söylenecek çok şey var da neyse…
Duruşma günü beklenirken meydana gelen yeni bir gelişme var.
CHP İstanbul İl Kongresi ile ilgili…
Ağustos ayı sonlarına doğru yapılan bir başvuru üzerine apar topar ‘’tedbir’’ kararı alındı.
İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İl Yönetim Kurulu görevden alındı.
Kurultay delegeleri de iptal edildi.
Olacak şey değil…
Gel gör ki olduruldu, hem de jet hızıyla…
İstanbul İl Kongresi’nin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçti.
Kongre sonuçları kesinleşip resmiyet kazandı.
Kongrede seçimi kaybeden adayın bir itirazı yok.
Dava falan da açmış değil…
Birileri çıkıp 2 yıl önce yapılmış kongre ile şikayette bulunuyor.
Anında geri çevrilmesi gerekir.
Ancak dikkate alınıp dava açılıyor.
Aynı kişinin talebi üzerine de tedbir kararı alınıyor.
Hukuka uyan bir yanı yok.
Akıl sır erdirmek de olanaksız…
Ancak diyoruz ya burası Türkiye… Her an her şey oldurulabilir.
Sonunda bu da olduruldu.
Bakalım daha neler oldurulacak.
Bu kararla bağlantılı bir gelişme daha var.
Gürsel Tekin, 4 kişi ile birlikte ‘’kayyum’’ olarak görevlendirildi.
Anında ‘’kabul ederim’’ açıklaması yaptı.
Büyük tepki oluştu.
İhraç istemi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na da verildi.
Daha önce istifa ettiğini açıklamıştı zaten…
Tüm bunlara karşın görevi üstlendi.
Parti binasına gidemiyor.
‘’İl başkanlığı yapmak için parti binasına gerek yok’’ diyor.
‘’Bu ne pişkinlik’’ dememek elde değil…
Gürsel Tekin, CHP’de çok önemli görevlerde bulundu. Milletvekilliği de yaptı.
Parti sayesinde çok şey kazandı.
Partiye borcu çok fazla…
O borçları ödemek yerine partiye yönelik operasyonun parçası oluyor.
Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi…
Yazık ki ne yazık…
Yalçın Küçük’ün Gürsel Tekin ile ilgili yaptığı çok önemli tespitler var.
Dile getirdiğinde ‘’ağır’’ ve ‘’acımasız’’ bulunmuştu.
Son yaşanan olaylardan sonra Yalçın Küçük’e hak vermemek elde değil…
Tespitleri ağır da olsa doğru imiş…
