Rahatsızlık veren inciten bir uygulama

Maliye Bakanlığının başlattığı yeni bir uygulama var.

‘’Hasılat tespiti’’ olarak adlandırılıyor.

Uygulamayı daha önce de dile getirdik…

2 denetim elemanı, ellerinde siyah çanta işyerlerine giriyor. Kendilerini tanıttıktan sonra kasaya yakın bir yere oturuyorlar. Kasa fişlerini inceliyorlar, bazen müşterilere sorular sordukları da oluyor. İşyerinin kapanış saati geldiğinde Z Raporunu alıp inceliyorlar.

Bu uygulama 1 ayda 3 kez olmak üzere bir takvim yılında 12 kez yapılacak.

Tespit edilen günlük hasılatlardan aylık hasılat hesaplanacak.

Aylık hasılatlar toplamı tespit yapılan ay sayısına bölünerek aylık ortalama hasılat tutarı belirlenecek.

Aylık ortalama hasılat da faaliyette bulunulan ay sayısıyla çarpılarak, toplam yıllık hasılat tespit edilecek.

Bu şekilde ulaşılan rakam ile beyan edilen miktar arasındaki fark yüzde 20’den fazla olursa mükellef izaha davet edilecek.

‘’Hasılat tespiti’’ denilen uygulamanın kapsamı böyle…

Tam anlamıyla ‘’güvensizlik ürünü’’ bir uygulama…

Esnaf ve tüccarlara ‘’potansiyel vergi kaçakçısı’’ muamelesi yapılıyor.

‘’Uygulamadan muaf’’ olan mükellef yok.

Ancak lokanta ve restoran gibi yeme-içme sektöründeki işyerleri üzerinde yoğunlaşmış durumda.

İşletmeciler son derece rahatsız…

‘’Vergi kaçıramayacakları’’ için falan değil rahatsız olmaları…

Kendilerine reva görülen muameleden rahatsızlar.

Rahatsız olmamak elde değil zaten…

Zaten zor durumda olan işyerlerinde sinirler geriliyor, bazen tatsızlıklar yaşandığı da oluyor.

Uygulamadan rahatsız olan yalnızca işyeri sahipleri değil…

Denetim elemanları da son derece rahatsız…

Daha önce de dile getirdik…

‘’Utanıyoruz’’ diyorlar.

Esnaf temsilcilerinden de sesler yükselmeye başladı.

Lokantacılar ve Kasaplar Odası Başkanı Bahar Bilen rahatsızlıkları dile getirdi.

Gündeme getirdiği önemli noktalar var.

“Vergi memurlarının sabahtan akşama kadar işletmeleri denetlemesi bizi çok rahatsız ediyor, incitiyor. Birçok kurum kendilerine gelene kadar “milat” ilan ediliyor ama esnafa gelince, denetimler geriye dönük yapılıyor ve bu da gerçek anlamda canımızı sıkıyor.

Buradan Sayın Bakanlığımıza sesleniyorum. Ellerinde bu kadar çok memur varsa, sosyal medyada yasa dışı online satış yapan firmalara yönelsinler. Biz, bu firmalarla rekabet halindeyiz. Onların ne algısı var ne vergisi. Belirsiz koşullarda satış yapıyorlar.

Bizim vergimiz var, kiramız var, stopajımız, sigortamız var. Yani her yük bizim üzerimizde.

Bu şekilde yapılan denetimler, esnaf arkadaşlarımızın işini zorlaştırıyor.

Sosyal medya satışlarını denetlemiş olsalar hem gelir artar hem biz rahatlarız. Kısa vadede de enflasyonla mücadelede mesafe kat edilmiş olur.”

Bahar Bilen’e ‘’haksız’’ demek olanaksız…

Türkiye’deki vergi sisteminin adil olmadığı tartışma götürmez bir gerçek…

Bahar Bilen bu adaletsizliğe de dikkat çekiyor.

‘’ Banka komisyonları “Deli Dumrul” misali almış başını gidiyorlar, kimse “dur” demiyor. Yıllardır stopaj vergisi veriyoruz. Yani mülk sahibinin elde ettiği gelirin vergisini biz ödüyoruz. Bu çok anlamsız.

Daha ne şekilde, hangi dille anlatacağımızı bilemiyoruz. İnşallah anlatabiliyoruzdur, duyuluyoruzdur. Yüzde 70 vergi çok ciddi bir rakam. Geriye kalan yüzde 30’la işçi çalıştırmaya, kirasını, elektriğini, sigortasını ödemeye çalışan bir kesimiz. Yani işletmelerimizin sahibi gibi değiliz artık; çalışan durumundayız. Hatta çalışanlar kadar bile kazanamaz hale geldik. Bu gerçekten can sıkıcı bir durum.’’

Oda Başkanı Bahar Bilen’in söylediklerinde ‘’abartı’’ denilebilecek bir yan yok.

Hepsi bu ülkenin gerçekleri…

Vergi yükü çalışanların ve küçük işletmelerin üzerine yüklenmiş durumda…

Ağır yük kaldırılamaz durumda…

Bu yetmezmiş gibi şimdi bir de ‘’potansiyel vergi kaçakçısı’’ muamelesi görüyorlar.

Daha önce de dile getirdik…

Bu ülkede asıl vergi kaçıranların kimler olduğu malum…

Onların kaçırdığı verginin yanında küçük esnaf ve tüccarın ödediği verginin lafı bile edilmez…

Onlara hesap soran yok.

Dahası affediliyorlar, vergi borçları siliniyor.

Ondan sonra da ayakta durmakta zorlanan toplum kesimlerine nefes aldırılmıyor.

Ayıptır, günahtır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi