Ahmet Ataç’la konuşuyoruz.

Tepebaşı’nda devam eden çalışmaları anlatıyor Ataç.

Açılışa hazır hale gelen tesisler sıralıyor.

Mahalleler için hazırlanan müjdelerden söz ediyor.

Sohbetimiz dönüp dolaşıp Hatboyu’na geliyor.

Hatboyunda yaşanan gelişmeler malum.

Yeniden anlatmaya gerek yok!

TCDD’nin açıklamasındaki satırları hatırlatıyor Ataç…

Hatboyundaki işletmelerin ihalesini yapan TCDD’nin, satır arasında işletme ruhsatlarını Tepebaşı Belediyesi’nin verdiğini söylediğini ifade ediyor.

Bu cümle ile birlikte Tepebaşı Belediyesi’ne karşı bir algı oluşabileceğini dile getiriyor.

Oysa;

Hiçbir firmanın, “İşyeri Açma Ruhsatı” olmadan faaliyete geçemeyeceğini söylüyor.

“İhale yapılmış, bizde büfe ruhsatını verdik” diyor.

Ataç; “Bu büfeler Tepebaşı Bölgesi’nde bulunduğu içir ruhsatı biz verdik.

Oradaki büfelere Kütahya Belediyesi’nin ruhsat verecek hali yok ya!

Her işletme mutlaka bulunduğu ilçenin belediyesinden işyerini açmak için ruhsat alır.

Biz de bu ruhsatı verdik” diyor.

Ataç, sonrasında gelişen süreci anlatmaya devam ediyor.

TCDD’nin ihalesi ile alınan işyerleri için biz büfe ruhsatı verdik.

Fakat iş sonradan büyüdü.

Büfeler, kafe haline döndü.

Şehirde rahatsızlık oluştu.

İş Cumhurbaşkanlığı’na kadar şikayet konusu oldu.

Bizim de zabıta ekiplerimiz bölgeye giderek denetim yaptı.

Ruhsat ihlafı olduğunu yerinde tespit etti.

İhale şartnamesindeki duruma dönülmesi için 15 gün süre verdi.

Fakat bu süre içerisinde değişen bir şey olmayınca biz de ruhsatı iptal edip, kapatma cezası verdik” dedi.

Kısacası;

Başkan Ataç, verilen ruhsatın, büfelerin Tepebaşı’nda bulunmasından dolayı zaruri olarak verildiğini,

Buna rağmen işletmelerin ruhsat ihlafına düşmeleri yüzünden de gerekli kapatmanın yapıldığını dile getiriyor.

TCDD’nin açıklamasında, işletmelerin Tepebaşı Belediyesi’nin ruhsatları ile çalıştığını ifade etmesinin ise son derece anlamsız olduğunu söylüyor…