Referandum için süreç akmaya devam ediyor…
Taraflar ise sahaya inmiş durumda.
Ak Parti ve MHP “evet” için çalışırken, başta CHP olmak üzere çeşitli parti ve kesimler ise “hayır” için vatandaşa dil döküyor.
***
Referandum öncesinde bizlerde zaman zaman halkın nabzını yokluyoruz.
Referandumda “kayıtsız” olarak evet diyenler ile aynı şekilde hayır yönünde oy kullanacaklar var.
Daha şimdiden bu yönde kesin karar almış ve sandık gününü bekleyen bir kesim var.
Her seçimde olduğu gibi, referandumda da iki tarafın görüşlerini net olarak taşıyanlar sandıkta kararlarını belirtecekler.
Bunu da zaten şimdiden ilan ediyorlar.
Ancak!
Diğer seçimlerden farklı olarak bu kez gözlemlediğimiz ilginç bir görüntü var!
“O da bu kez kararsız kitlenin, kararı kesin olan kitle kadar büyük olması!”
***
Dediğimiz gibi…
Zaman zaman yaptığımız sohbetlerde kararı kati olanlarla sohbet ettiğimiz kadar;
Henüz kararını vermemiş seçmenlerle de karşılaşıyoruz.
Ve bu kişilerin diğer seçimlere göre büyük bir orana sahip olduğunu görüyoruz.
Yani “kafası karışık” olan insanların sayısı epey fazla!
16 Nisan’da nasıl bir karar vereceklerini henüz kesinleştirmiş değiller…
***
Bu kişiler ile yaptığımız sohbetlerde neden kararsız kaldıklarını soruyoruz.
“Yeni sistem başımıza iş açabilir!” korkusu taşıyanları dinliyoruz.
Fakat bu kişiler;
“Ancak, mevcut düzenin de çok sağlıklı işlediğini söyleyemeyiz.
Darbeler, yıkılan hükümetler, koalisyonlar bu ülkenin başına çok iş açtı” diyerek kararsız kaldıklarını da dile getiriyorlar.
Ters mantık düşünenlerde epey fazla!
“Bu sistem mutlaka değişmeli. Mevcut düzende ülke kaplumbağa hızıyla ilerliyor. Hızlı ve kendi kararlarını alan bir ülke ve bunun için de bir lider gerekli” diyenler;
Birkaç dakika sonra bu kez farklı bir savunma ortaya koyuyor…
“Başkanlık sistemi olan ülkelerde yaşanan tek adamların devrilmesi olayları ülkemizde de yaşanırsa! Cumhuriyetimizin kazanımları ya elden giderse!” endişesi hemen peşinden geliyor.
***
Kısacası;
16 Nisan’da “evet” demeye yakın olan seçmen kitlesi de;
“Hayır” demeye yakın olan kitlenin de kafası gerçekten bulanık!
Neye karar vereceklerini henüz kestirmiş değiller.
Bu yüzden;
“16 Nisan’a kadar yapılacak olan saha çalışmaları sahiden belirleyici olacak!”
Başta da söyledik…
16 Nisan tercihi, diğer seçimlerdeki tercihlere benzemeyecek.
“Ben Ak Partiliyim, oyum hep Ak Parti’ye…
Ben MHP’liyim oyun Bahçeli’ye…
Ben sosyal demokratım tercihim kesinlikle CHP!” diyen kitlelerin seçimi olmayacak bu kez!
Sahada varını yoğunu ortaya koyan ve en önemlisi;
“Savunduğu görüşünü daha iyi anlatan kesimler referandumda çok büyük avantaj elde edecek!”
Geçmiş seçimlerde, parti politikaları ve liderlerin duruşunun büyük ölçüde etkilediği seçim sonuçlarını;
Bu kez sahada daha iyi olan etkileyecek gibi duruyor.
En azından Eskişehir’de durum böyle…
Daha doğru bir tabirle bizim gözlemlediğimiz tablo bu…
Birkaç hafta sonra toplumdaki durum ne olur?
Onu da kitlelerin kararı belirginleştikçe konuşuruz…