Art Unlimited Dergisi’nin Eylül Sayısı’nda Eskişehir’de açılan Modern müzeye ilişkin bir röportaj yer almış.

Bu röportajı baştan sona okuma imkânı bulduk.

Röportaj müzeyi şehre kazandıran Erol Tabanca ile;

Müzenin Küratör’ü Haldun Dostoğlu ile yapılmış.

Müzenin değeri, şehre kattığı kıymet her yönleriyle ele alınmış.

+++

Röportajın bir bölümü ise, Eskişehir’in ülke sanatındaki yeri ile ilgili.

Müthiş tespitler içerdiği için, sizlerle paylaşmadan edemedik.

Küratör Haldun Dostoğlu, söyleşinin bir bölümünde aynen şunları söylüyor;

“Tabii kültüre genel bakıyorsak, kültür sadece metropollerde tüketilmiyor.

Kültür, daha ikincil üçüncül nüfusa sahip kentlerde de tüketiliyor.

Fakat İstanbul ısrarla yıllarca öyle bir ağırlığını koymuş ki, bunu kırmak kolay olmadı.

İzmir çok denedi, Ankara denedi biraz, fakat şimdi Eskişehir çok farklı bir konumlanmaya gidiyor.

Eskişehir’in kültürel altyapısı zaten hazır, onun üzerine uluslar arası bir mimarın tasarladığı ve böyle önemli bir koleksiyona sahip müzeyle birden bire yeni dönem açılacak.

Aslında bunun sonuçlarını şiddetle merak ediyorum.

Nasıl bir dalgalanma olacak, nasıl algılanacak, sanat camiası bu heyecanı nasıl izleyecek?”

+++

“Eskişehir sanatla gelişiyor” derken, kentin gelişimi üzerine odaklandık.

Dostoğlu’nun söyledikleri, meseleye daha geniş bir pencereden bakmamızı sağladı.

Şehrin sanat hayatına ilişkin konuşurken, en azından kafamızı kaldırmamız gerektiğini gösterdi.

Eskişehir’in sanatla birlikte nasıl büyüdüğü ile birlikte;

Türk sanat hayatına nasıl katkılar vermeye başladığını da sorgulamamız gerektiği gerçeğini gösterdi.

+++

Eskişehir, zaten Türkiye’de ilkleri başarmış bir şehir.

Bunun yanı sıra;

Hegemonyalara başkaldırışı ile de tarihte yerini almış bir kent.

Bunu özellikle Eskişehirspor ile başarmış bir Anadolu şehri.

Ve şimdi sanat hegemonyasına da Eskişehir başkaldırıyor.

Dostoğlu’nun sözünü ettiği İstanbul tarafından sanat hayatına vurulmuş mührü sökerek sanatı Anadolu’ya; dolayısı ile tüm ülke sathına yayıyor.

Eskişehir, yaşadığı sanatsal gelişimi hem kendi içinde kabul edip, gelişmeye devam ederken;

Aynı gelişimi İstanbul’un elinden alarak ülkeye yayma görevini üstleniyor.

+++

Evet…

Son olarak açılan Modern Müze, şehrin sanat alt yapısının üzerine kurulmuş en büyük değer olarak karşımızda duruyor.

Eskişehir’in sanatsal yönünü zirveye taşıyan bir eser olarak karşımıza çıkıyor.

Kuşkusuz şehrin sanat hayatını taçlandıran bu eserin, sanat hayatına yansımaları olacaktır.

İşte bizlerde tıpkı Sayın Dostoğlu gibi bu yansımaların ne denli etki yaratacağını;

Sonuçlarının nasıl olacağını bizlerde çok merak ediyoruz.

Ancak şundan eminiz ki;

Eskişehir kültür ve sanatta, Türkiye’nin lokomotifi olma görevini çoktan aldı.

Sıra şimdi tüm ülkeyi gezmeye geldi…