Yerel seçimlerin sonuçları resmiyet kazandı.

Sonuçların resmiyet kazanmasıyla birlikte mazbatalar da verildi.

Yeni dönem resmen başlamış oldu.

Yeni dönem başlarken, seçim sonuçlarının yarattığı şok henüz etkisini yitirmiş değil…

‘’Bu nasıl oldu’’ sorusuna yanıt aranıyor.

İlk verilen yanıt da ‘’emekliler’’ oluyor.

Yanıta ‘’yanlış’’ demek olanaksız…

Emekliler gerçekten çok zor durumda…

‘’Maaş’’ olarak kendilerine reva görülen para ortada…

10 Bin TL’nin altında olanlar bile var.

Hayat pahalılığı da herkesin bilinen bir gerçek…

Emekli maaşı ile geçinmek olanaksız…

Emekliler de sürekli ‘’geçinemiyoruz’’ diye feryat ediyorlar.

Feryatlarını ‘’Mısırdaki sağır sultan’’ bile duydu da ülkeyi yönetenler duymadı.

31 Mart Yerel Genel Seçimleri, emekliler için ‘’hesap sorma fırsatı’’ oldu.

Sordular da…

Seçim sonuçlarında emeklilerin payı elbette ki var.

Peki, sonuçları yaratan tek faktör emekliler mi?

Elbette ki hayır…

Bugün ‘’geçinemez’’ durumda olan yalnızca emekliler ile sınırlı değil…

Uzunca bir süredir hızlı bir ‘’yoksullaşma süreci’’ yaşanıyor.

Toplumda ‘’tuzu kuru’’ olanların sayısı çok az…

İşçisiyle, memuruyla, köylüsüyle, küçük esnafıyla toplumun ezici çoğunluğu ‘’geçinemez’’ durumda…

Bunun sandığa yansımaması düşünülemez…

Elbette ki yansıdı.

Seçim sonuçlarında ekonomik krizin büyük etkisi olduğu tartışılmaz…

Onların yanı sıra etkili olan başka faktörler de var.

En önemlilerinden birisi de bu ülkede yaşamaktan mutsuz olan, geleceğe yönelik umutları tükenen gençler geliyor.

Aynı şekilde sürekli şiddet kurbanı olan, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile birlikte iyice çaresizliğe itilen kadınların payı da görmezden gelinemez…

Bu ülkede artık ‘’hukukun üstünlüğü’’ diye bir şeyin olmadığı tartışılmaz… Adalete güven de kalmadı. Temel hak ihlalleri saymakla bitirilemeyecek kadar çok.

Bunların sonuçlarda hiç mi etkisi olmadı?

Olmaması düşünülemez…

Şu veya bu oranda da olsa sonuçlarda etkili oldular.

Dahası bu ülkede yıllardır bir ‘’göçmen’’ sorunu var.

Çözümü yolunda en küçük bir adım atılmış değil…

Çözümsüz kalan sorun her geçen gün biraz daha büyüyor.

Seçim sonuçlarında bu büyük sorunun da kuşkusuz etkisi var.

Tüm aktörlerin etkisi ile iktidar cezalandırıldı.

O cezalandırılırken kazançlı çıkan da CHP oldu.

Benzeri bir durum 1989 seçimlerinde de yaşanmıştı.

Bu seçim sonuçları, iki parti için de önemli mesajlar içeriyor.

AK Parti’nin mesajı doğru algılayıp algılamadığını bilemiyoruz.

Eğer doğru algılamadıysa başına gelecekler belli…

1989 seçimlerinden sonra dönemin güçlü iktidarı ANAP’ın başına gelenlere bakabilirler.

Aynı durum CHP için de geçerli…

Halkın verdiği mesajı doğru algılarsa güçlü bir iktidar alternatifi olabilir.

Eğer mesajı doğru algılarsa onun başına gelecekler de belli…

1989 yerel seçimlerinde bugünkünden daha büyük başarı elde eden SHP’nin sonraki seçimlerde ne hale geldiğine bakabilirler.

Seçmen mesajını çok net olarak verdi.

Bundan sonrası siyasi partilere düşüyor.