AKP kuşkusuz Eskişehir'de seçimleri kazanmak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Zaten başbakanın açık hedefinde vardı Eskişehir.
Bu nedenle seçim zaferi için ne gerekiyorsa, fazlasıyla yapıldı.
Bakan Unakıtan'ın hizmet seferberliği vardı mesela.
Kenti benimseyen ve sahip çıkan bir bakan profili...
Eskişehir'in önemli sorunlarının ucundan tuttu.
Bundan sonra yapacaklarının da vaadini verdi.
K K K
Tüm bunlar seçimleri kazanabilmenin önemli noktalarıydı.
Seçim kazanabilmek için hizmet şarttı ve yapılıyordu.
Ancak;
Hizmetten daha önemli bir şey vardı;
O da 'aday ismi' kuşkusuz...
K K K
Eskişehir bu nedenle kritik kentlerin başında geliyordu.
Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç, Jale Nur Süllü ve Erman Gölet gibi isimler karşısında AKP acaba ne yapabilirdi?
Herkes günlerce bu soruyu sordu.
Ortaya pek çok isim atıldı.
Fakat AKP'den Burhan Sakallı haricinde, tahmin edilenin dışında sürpriz isimler çıktı.
Bu isimlerin de, bu mücadelede yetersiz kalabileceği yönünde yorumlar da hemen arkasından geldi.
K K K

Seçimler sona erdiğinde herkes gördü ki;
Yapılan yorumlar doğru çıkmıştı.
AKP, kent merkezindeki üç yarıştan da ortalama yüzde 35 oy alarak ayrıldı.
Yani bu da AKP'nin Eskişehir'de zaten var olan kemik oyun dışında bir oran değildi.
Bu da herkese AKP'nin aday seçiminde başarısız olduğunu ispatlıyordu.
Herkesi şaşırtan ise Odunpazarı oldu.
Bu bölgede Burhan Sakallı'nın daha farklı olabileceği beklentisi vardı.
Ancak, Sakallı'da sadece partisinin kemik oyları ile seçim kazanabildi.
Eğer bu bölgede sol bölünmemiş olsaydı, DSP'nin ezici bir üstünlüğü ile seçimler noktalanmış olacaktı.
K K K

Sonuç olarak;
AKP için Eskişehir'de oldukça başarısız bir seçim dönemi geride kaldı.
Ve seçimler biterken de Eskişehir'de aday isminin ne kadar önemli olduğu gerçeği de ispatlanmış oldu.
AKP'nin seçimleri kaybetmesindeki en büyük neden işte buydu...
Sonuçta;
AKP ancak ve ancak kentte bulunan parti oylarını alabildi.
Bunun üzerine geride kalan yerel seçimlerde hiçbir şey katamadı.