Çok iyi hatırlıyoruz.
Kemal Unakıtan Maliye Bakanı olarak Eskişehir'den aday gösterildiğinde yorumda bulunmuş ve "Bu AKP nin Eskişehir Büyükşehir belediyesini alma harekâtı" demiştik.
Ardından da;
-"Seçimlerin kazanabilmek için Büyükşehir bir yandan, İktidar kanadı diğer yandan bir şeyler yapmak zorunda. Çünkü insanlar gördüklerine inanıyor ve ona göre oyunu kullanıyor. Neticede bu işin sonucunda Eskişehir kazanacak" demiştik.

Gerçekten de, Unakıtan'ın Eskişehir'den aday gösterilmesinin tek nedeni, AKP nin Eskişehir büyükşehir belediyesini alma girişimiydi.
Zira...
Unakıtan hem kabinenin Başbakan'dan sonra en kudretli kişisiydi, hem de Üstlendiği Bakanlık dolayısıyla paraya hükmediyordu.
Hükmettiği paranın bir kısmının Eskişehir'e kaydırılması bile AKP iktidarını Eskişehir'de önemli kılacak, kentte yaşayanlar hükümet eliyle gelen hizmetleri görünce de, bunu seçimlere yansıtacaklardı.
Yani...
Büyükşehir belediyesinde oylar AKP adayına doğru yönlenecekti.
Çünkü, problemli olan sadece Büyükşehir belediyesiydi.
İlçe Belediyelerinin alınması konusunda AKP nin zaten bir sıkıntısı yoktu ama, Büyükşehir'de rakibin çok kuvvetli olması, böyle bir operasyonu zorunlu kılmıştı.
Bu düşünce doğrultusunda Eskişehir milletvekili olan Kemal Unakıtan, Bakan olarak sık sık Eskişehir'e geldi ve gitti.
Bu arada...
Eskişehir'in yıllardır sorunu olan ve bir türlü yapılamayan Çevre yolunun genişletilmesi ile Tren yolunun yer altına alınması işi başta olmak üzere, Unakıtan'ın talimatları çerçevesinde başlayıverdi.
Kısa süre içinde de, söz konusu işler belirli bir seviyeye geldi.
Yukarıda da söylediğimiz gibi...
Tüm bu yapılanlar Büyükşehir'in kazanılmasına yönelikti.
Ama, İktidarın bu planı tutmadı.
Gerek Unakıtan'ın seçimlere az bir süre kala rahatsızlanması ve Eskişehir'in uzak kalması, gerekse Büyükşehir belediye Başkanı Büyükerşen'in popülaritesinin yükselmesi ve AKP nin seçim öncesi yaptığı bariz hatalar, seçimin iktidar partisi tarafından kaybedilmesine yol açtı.
Öyle ki...
Büyükşehir'in kaybedilmesi, beraberinde en garanti yer olan Tepebaşı'nın da kaybedilmesini tetikledi.
Sonuç olarak...
İktidar Partisi'nin, mahalli seçimler öncesinde ki Büyükşehir belediyesini alma harekâtı tutmadı.
AKP, Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyelerini kaybetti.
Zaten seçimin kaybedilmesiyle birlikte, seçim kazanmak için başlatılan çalışmalar da neredeyse durma noktasında yavaşladı.
Önceki gün yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Stratejik plan görüşülürken AKP li bir Meclis üyesi;
-"Biz Eskişehir'e Hızlı Treni getirdik, Çevre yollarını genişlettik, demiryolu hattını yer altına alıyoruz" demiş.
Ardından da, Büyükşehir'in stratejik planının bir hikayeden ibaret olduğunu söyleyip, Büyükerşen'i eleştirmiş.
Gerçekten de, İktidar partisi Hızlı Treni getirdi, çevre yollarını genişletti ve Demiryolu hattını yer altına alıyor...
Ancak...
İktidar Partisi'nin bu söylenilenleri yapmasının tek nedeni, yukarıda da anlattığımız gibi Büyükşehir belediyesini almak içindi...
Yani bir anlamda, ister katılın ister katılmayın, rakip Büyükerşen olduğu için geldi bu hizmetler.
O nedenle...
Sayılan hizmetlerin gelmesinde, o meclis üyesinden çok Büyükerşen'in katkısı var galiba...
Netice olarak...
Eskişehir'de Büyükerşen ismi gibi bir rakip bulunmasaydı ve İktidar Partisi için Eskişehir'deki seçimler çantada keklik olsaydı...
O saydıkları hizmetler acaba gelir miydi?