CHP’nin sürekli iç sorunlar yaşayan bir örgüt olduğu muhakkak…
özellikle şehirdeki iktidarı eline alan CHP’de iç mücadelelerin olmaması zaten kaçınılmaz.
Muhalefetteyken bile, daha çok iç çekişmeleri ile gündeme gelen partinin, iktidarı eline aldıktan sonra da bu tür sorunları yaşaması aslında doğal!
Bunun adına belki de “Parti içi demokrasi” diyebilirsiniz…
★★★
Gerçi CHP’deki son dönemin tartışması da tam da bu anlamda olmaya başladı.
Yani; “Parti içi demokrasinin uygulanmıyor” olmasından…
öyle ki;
Partide yıllardır siyaset yapan isimlerin, tek kalemde dışarıda bırakılmış olması sorunları başlattı.
Parti ile adı özleşmiş isimlerin seçimler sürecinde etkin olmayan duruma düşürülmesi fitili ateşleyen adım oldu.
Ve sonraki süreçte “Parti içi demokrasi yaşanmayacak” endişesi, parti içindeki sürtüşmeleri adeta tavana taşıdı.
“Mevcut sistem ve kişilerle partide siyaset yapma şansınız yok!” diyenler adeta bayrak açtı.
Yaşanan bu isyan çığ gibi büyüdü.
Her ne kadar yaşanan kavga tam olarak dışarıya aksettirilmese de;
Kişiler arasındaki kızgınlıklar her yerde konuşulur hale geldi.
★★★
Aslında tüm bu işler, parti içi meselelerden ibaret olduğu için çok fazla yorum yapmadık.
Yapma niyetinde de değiliz.
Dediğimiz gibi tüm bunlar “aile içi meselelerdir”
Bizim yorumlarımız ancak, “hak edenin hak etmediğini görmesi” durumunda olacaktır.
Bu yüzden CHP’nin sorunlarını çözmesi adına önünde çok fazla bir zaman olduğu için bu konulara girmeyeceğiz.
Girdiğimizde ise bunun adı sadece “geleceğe fal açmaktan” başka bir şey olmayacaktır.
★★★
Bizim bu yazıda anlatacağımız ise CHP’nin her seçimde yaşadığı bütünlük ile ilgili olacak…
“Aday olarak çıkarılanlar, aday yapılmayanlar” tartışmaları arasında girilen seçimlerde, CHP son dönemde adeta düşman çatlatır bir pozisyon alıyor.
Aralarında pek çok sorun olan kişiler bir anda yan yana gelerek parti için çalışmaya başlıyor.
7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri ile böylesine bir gelenek başlattı CHP!
Ve görünen o ki;
Bu gelenek daha da yaşatılarak sürdürülecek.
★★★
Bunun en son örneği geçtiğimiz hafta başında yapılan buluşmaydı…
İl Başkanının daveti üzerine bir araya gelen CHP’li kurmaylar referandumu konuşmaya başlıyor.
“Sen ne yapacaksın, ben ne yapacağımdan” ziyade;
“Parti olarak nasıl çalışabiliriz?” sorusuna kafa yoruluyor.
Bu da CHP adına son dönemin en önemli gelişmesi haline geliyor.
öyle ki;
Vekillerden, başkanlara ve teşkilat üyelerine kadar o fotoğrafta yer alan pek çok kişinin birbiri ile sorunu var.
Birbirlerinin siyasi tavırlarını ya da çalışmalarını beğenmiyorlar.
Sırf bu yüzden birisinin yaptığı siyasi bir çalışmaya bile katılmaktan geri duruyorlar.
çalışmayı yapan kendi partilerinden değilmiş gibi, tam anlamıyla yüz çeviriyorlar.
Bırakın katılmamayı, destek vermemeyi…
O çalışmayı eleştirmekten bile geri kalmıyorlar.
Hatta bunu açık açık yapmaktan bile çekinmiyorlar.
★★★

Neyse;
O konuları yeniden açmayalım.
CHP’nin tüm bu sorunlara rağmen yeniden kapıya dayanan seçim için buluşmasını takdir edelim.
Gerçekten de önemli bir seçim için tüm kırgınlıkları ve küskünlükleri kenara koyarak buluşmaları bizce çok anlamlı…
Daha doğru bir tabirle, başlatılan geleneğin yaşatılması adına çok değerli…
Bakalım CHP bu bütünlük içerisinde referandumdan istediği sonucu alacak mı?
Eskişehir, CHP’nin öncülüğündeki hayır kampanyasında “hayır” diyecek mi?
Bekleyip göreceğiz…