
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SERGEN VE ESKİŞEHİR'İN HİKÂYESİ...
Sergen ve Eskişehir çok ayrı dünyalar…
Birisi Türkiye’nin en yetenekli oyuncusu!
Meziyetleri çok fazla!
Birkaç metrekarelik oyun alanından size maçı kazandıracak kadar iyi.
O derece!
★★★
Eskişehirspor ise, o yılların tipik Orta Anadolu kentinin alt liglerden kurtulmaya çalışan bir kulübü…
Geçmişinde büyük başarılar olmasına karşın, endüstriyel futbola ayak uyduramamış bir camia…
Ancak kendi yağı ile kavrulan, geçmişinden güç alarak ayakta kalmaya çalışan bir şehrin takımı.
Taraftarı deseniz, dillere destan.
İşte o güç, Eskişehirspor’u 1996’da şampiyon yapıyor.
Ve Anadolu kentinin takımı bir kez daha bugünkü adıyla Süper Lig olan 1. Lig’e yükseliyor.
★★★
Birbirinden çok zıt kutup olan iki tarafın macerası aslında o yıl başlıyor.
çünkü;
Sergen’in zirve yaptığı o yıllarda İstanbul basını ilginç haberlerle kamuoyu karşısına çıkıyor.
“Bir Sergen’in bedeli Eskişehirspor’dan fazla” diyorlar.
Bu haberler kentte rahatsızlık yaratıyor.
Takımın Genel Kaptanı Bekir Sıtkı Saraç, televizyon yayınlarına bağlanıyor.
“Bedeli ne olursa olsun Sergen’e talibiz” diyor.
Şehrin gönlüne su serpiyor.
★★★
Sergen’le Eskişehir’in macerası böyle başlıyor.
İşte o yıllardan kalan Sergen uhdesi 2007 yılında gerçeğe dönüşüyor.
Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Eskişehir milletvekili olunca devreye giriyor.
Sponsorlar aracılığı ile “büyük star” Eskişehirspor’a “evet” diyor.
Büyük bir şölen düzenleniyor Sergen için.
Ve ikinci macera başlıyor.
“Şampiyon oluyor Eskişehirspor…”
2008 yılında yeniden Süper lig’e çıkıyor.
Sergen ise kendisini başka bir mecra atıyor.
“TV Yorumculuğu”
★★★
Sergen için Eskişehirspor ilişkisi bitmiyor.
Katıldığı tüm programlarda Eskişehirspor adını ağzından hiç düşürmüyor.
Her fırsatta camianın büyüklüğünden övgüyle söz ediyor.
Belli ki Eskişehir camiası kendisinde büyük bir yer edinmiş.
Sonrasında başlayan teknik direktörlük kariyeri ile başarılar kazanmaya başlıyor.
Ve aradan geçen yıllarda Eskişehirspor camiasından pek çok kişi;
“Keşke Sergen hocamız olsa” diye çeşitli defalarda iç geçiriyor.
★★★
İşte o beklenti bir kez daha gerçeğe dönüşüyor.
Sergen’in yolu bir kez daha Eskişehir’e düşüyor.
Ateşten gömleği sırtına geçiren Sinan özeçoğlu, Sergen’i Eskişehir’e getiriyor.
Futbol şöhretinin zirvesinde iken Eskişehirspor ile macerası başlayan Sergen’in üçüncü kez Eskişehir ile tanışması da böylece önceki gün yaşanıyor.
★★★
Tüm bu hikayeyi neden anlattık.
Amacımız elbette nostalji yapmak değil!
Söylemek istediğimiz şu;
“Eskişehirspor’un transfer yasağı var.
Borç gırtlağa kadar!
Belki lig puan silme cezaları ile başlayacak.
İşte Sergen tüm bunları bilerek geliyor Eskişehir’e…
Belli ki bu büyük camia ile ilgili planları var.
Ve bizde biliyoruz ki Sergen büyük camialarda büyük işler yapar.”
★★★
Sergen’in teknik direktörlük görevleri kısa soluklu yaşansa da;
Bu kez Sergen için uzun vadede bir görev başlıyor gibi!
çünkü her iki tarafta, yani Hem özeçoğlu hem de Sergen’in planları geleceğe dair.
Durum böyle olunca;
üçüncü maceranın kısa olmayacağını anlıyoruz.
Yani artık Sergen’e “Bizim Sergen” diyoruz.
Kısacası;
“Ulaşılamayacak kadar uzak olan Sergen artık Eskişehirli Sergen olmuştur”
Hayırlı olsun.
Allah utandırmasın…